Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2019/2018 E. 2021/3563 K. 01.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2018
KARAR NO : 2021/3563
KARAR TARİHİ : 01.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, İş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Safranbolu Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2006 tarihli, 2006/66 Esas ve 2007/69 Karar sayılı ilamına konu TCK’nın 141/1. maddesi kapsamındaki hırsızlık suçunun, 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Yasanın 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinde yapılan değişiklik ile uzlaşma kapsamına alındığı, sanığın başkaca tekerrüre esas alınabilecek sabıkasının bulunmadığının anlaşılması karşısında; anılan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının takdiri gerektiğinin düşünülmemesi hukuka aykırı ise de, anılan hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
I- Mağdur/sanık … müdafiinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Mağdur/sanık …’ın 02.08.2013 günlü dilekçe ile ve 24.12.2013 günlü oturumda şikayetçi olmadığını belirttiği, dolayısıyla 5271 sayılı CMK’nin 237. maddesi gereğince katılan sıfatını almadığı ve aynı yasanın 260. maddesi gereğince kanun yollarına başvurma hakkının bulunmadığı anlaşılan mağdur/sanık müdafiinin, sanık hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık … hakkında TCK 150/1. maddesi delaletiyle tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı Yasanın 51. maddesiyle, ceza infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir denetim süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesi, denetim süresi, ertelemenin yasal sonucu olduğundan, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyecek, yine fıkrada mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olmamak hususu da, hükmedilen bir yıldan fazla mahkûmiyetler için söz konusu olup, hapis cezası bir yıldan az olsa da denetim süresi hiçbir ahvalde bir yıldan az olamayacaktır.
Bu bağlamda; cezasının ertelenmesine karar verilen sanık hakkında, mahkum olduğu 1 yıl 8 ay ceza süresinden az olmamak üzere bir denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümden, “Sanık hakkında TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle denetim süresi belirlenmesine” ilişkin kısmı çıkarılarak, yerine “5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesi uyarınca sanığın bir yükümlülük belirlenmeksizin 1 yıl 8 ay süre ile denetime tabi tutulmasına” cümlesi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesine gelince;
Sanığın, gündüz vakti girilmesi mutat olan mağdura ait oto tamir dükkanına gitmesi suretiyle gerçekleşen eylemde; iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun sübut bulmadığı gözetilmeksizin sanık hakkında beraat kararına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 01.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.