Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2019/1123 E. 2019/4357 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1123
KARAR NO : 2019/4357
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf isteminin esastan reddi

Hükmedilen cezanın süresine göre, sanık … savunmanının duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı CMK’nin 298 ve 299/1. maddeleri uyarınca REDDİNE,

Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30.10.2018 gün, 2018/453 E. ve 2018/494 sayılı kararı ile nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık … savunmanının, CMK 272 ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 08.01.2019 gün, 2018/3918 Esas ve 2019/18 Karar sayılı “Düzeltilerek İstinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararına karşı, sanık … savunmanı tarafından ”… kararın bozulmasına karar verilmesi ” şeklinde dilekçe ile açılan temyiz davası CMK’nin 288 ve 289. maddelerince öngörülen hukuka aykırılıklar yönünden ele alınıp görüşüldü;

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Tekerrür kurumunun koşulları “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlar” başlığı altında 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinde düzenlenmiştir.

Buna göre; işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yani bir suç işlenmesi halinde sanığın adli sicil kaydına yansıyan ve TCK’nin 58. maddesi uyarınca “Suçta tekerrür” hükümlerinin uygulanmasını gerektirebilecek nitelik ve nicelikte olduğu düşünülen bu kararın ne olduğu gibi yasal bir değişiklik nedeniyle
uyarlama yargılamasına konu olup olmadığı, bu yönde bir duraksama bulunup bulunmadığı da değerlendirildikten sonra sonucuna göre tekerrür hükümleri uygulanacaktır.

5237 sayılı TCK’nin 58. maddesine göre, hükmolunan ceza da mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilecektir. Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinde belirlenmiştir.

Cezanın infazından sonra da hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanacaktır.

5237 sayılı Kanunun 58. maddesi, güvenlik tedbirlerine ilişkin bölümde yer almış ise de; TCK’nin 58. maddesi ile ilgili düzenleme maddi ceza hukukuna ilişkindir.

Kanun cezaların infazını Cumhuriyet Savcıları tarafından takip edileceğini belirtmektedir. Buna göre de; infaz edilebilir hale gelen kararı hemen infaz etme ve geciktirmemek bu anlamda bir ödevdir. Cumhuriyet Savcılığı adli olsa da yargılama makamının kararını değiştiremez. Bir yargılama makamı kararı ancak yargılama makamı kararı ile değiştirilebilir.

Hal böyle olunca; infazda duraksamaya neden olacak hukuki bir karar varsa bulunduğu aşamaya göre olağan ve/veya olağanüstü kanun yolu ile giderilmesi gerekir.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut dosyamıza gelince;

Dosyaya yansıyan adli sicil kaydında hükme esas alınan sabıka dışında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu TCK’nin 106/1-1. madde ve fıkrasına uyan tehdit suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı infazda duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanıp sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesince duruşmasız olarak yapılan inceleme sonucu verilen
2018/3918 Esas ve 2019/18 Karar sayılı esastan red hükmünün 5271 sayılı CMK’nin 302/2. madde ve fıkrası uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmesine, 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.