Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2018/942 E. 2020/3663 K. 02.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/942
KARAR NO : 2020/3663
KARAR TARİHİ : 02.11.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık … hakkında katılan … ’a yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet ile sanık … hakkında katılan … ’a yönelik yağma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Olaya ve dosya kapsamına göre; katılanın soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde özetle, “.. iş yerinden çıktıktan sonra araca dayanmış duran iki kişi gördüğünü çekindiği için yanlarından geçmeyip yolun karşısına geçtiğini bu şahısların kendisini takibe başladıklarını ve takibin uzun bir süre devam ettiğini.. telefonla konuşurken lacivert ya da siyah montlu şahsın yanına yaklaşıp ağzını kapattığını ve boğazını sıktığını, telefonu aldığını, arkasındaki kırmızı montlu kişiyle birlikte kaçtıklarını..” duruşmada ise, “.. … arkamdan geldi boğazımı sıktı ağzımı kapattı, telefonu benden … aldı, … de hemen dibimizdeydi.. ikisi birlikte kaçtılar.. beni iş yerimden çıktığımdan beri takip ediyorlardı” şeklinde beyanda bulunduğu; buna karşılık sanık …’ın aşamalarda özetle “..olay günü diğer sanıkla birlikteydik….. bana ben önden koşarak gideyim sen gele dur dedi.. bir süre sonra yanıma koşarak geldi koş koş dedi birlikte koştuk, telefonu aldım dedi, bende annesinden aldığını sandım.. telefonu satmak için bayileri gezdik satamadık, daha sonra …’un evine gittik 60 TL’ye sattık, … bu parayla uyuşturucu aldı yanımda kullandı..”; sanık …’in ise aşamalarda özetle “….. bana telefonla konuşan bayanı gösterip telefonu almayı teklif etti, ben cesaret edemem diye cevap verdim.. telefonla konuşun kızı takip etmeye başladık..telefonu alan … yanıma gelince birlikte kaçtık.. telefonu incelemek için elime aldım, … bana telefonu kapatmamı söyledi ve bende kapattım..telefonu satmak için çarşıya gittik telefoncuları gezdik satamadık.. … isimli arkadaşımıza 60 TL’ye sattık, para …’ta kaldı.. polis bizi yakaladığında bu konuyu pişman olarak ekiplere tüm samimiyetimle anlattım..” şeklinde beyanda bulundukları; olay yeri kamera görüntüleri ile yakalamaya ilişkin düzenlenen kolluk tutanaklarında özetle, “..meydana gelen olayla ilgili temin edilen güvenlik kamerasından eşgale uygun iki kişiden sanık …’ın koyu renk montlu sanık …’in ise kırmızı renkli montlu olduğunun tespit edilmesi üzerine yanlarına gidilerek sanıkların yakalandığı.. şahıslardan …’in olayı yaptıklarını kabul ederek, … ile internet kafeden çıktıklarını cadde üzerinde bekledikleri sırada bayanı farkettiklerini, bir süre takip ederek cep telefonunu almaya karar verdiklerini.. …’ın bayanın elinden telefonu almaya çalıştığını, yere düşen telefonu alarak birlikte kaçtıklarını..vermiş oldukları ifadede müştekiden alınan telefonu …’e sattıklarını beyan ettikleri.. …’un tespit edilen adresinde bulunan ve ablası olduğunu belirten …’e konunun anlatıldığı… Kantekin’in ise kendisine resmi gösterilen … adlı şahsın telefonu sattığını beyan ederek müştekiye ait telefonu kendi rızası ile teslim ettiğinin” belirtildiğinin, ayrıca, tanıklar … ve…’ın alınan ifadelerinde, sanıkların birlikte gelerek katılana ait cep telefonunu sattıklarını beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında;
1- Fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket eden sanıkların katılana yönelik eyleminin, birden fazla kişiyle yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi;
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 sayılı kararı ışığında; sanıkların, katılandan yağmalamak suretiyle aldığı cep telefonunu …’e sattıklarını söylemeleri sonucu, görevlilerin telefonu katılana bu şekilde iade ettiğinin anlaşılması karşısında; yağmalanan malın üçüncü kişiye satılması halinde, 5237 sayılı TCK’nin 168. maddesinin uygulanabilmesi için failin, bizzat pişmanlık göstererek, mağdurun zararını tazmin etmesi yanında satın alan iyi niyetli ise, satın alanın zararını da gidermesi; kötü niyetli ise, satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerektiğinden; belirtilen hususların araştırılmasından sonra, TCK’nin 168/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,
3- Kabule göre de; sanık … hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.