Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2018/848 E. 2020/3036 K. 28.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/848
KARAR NO : 2020/3036
KARAR TARİHİ : 28.09.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : 1- Sanıklar … ve …’ın beraatlerine
2- Sanıklar …, … ve … … hakkında: TCK’nin 150/1. maddesi yollamasıyla 106/2-c, 43/2, 62/1, 53/1, ( …… ve … hakkında 58/6) maddeler uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık … savunmanının sanık hakkında yağma suçundan kurulan beraat kararının gerekçesine yönelmeyen vekalet ücreti ile sınırlı temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Beraat eden ve kendisini avukat ile temsil ettiren sanık … yararına, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/son madde ve fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına “Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. madde ve fıkrası uyarınca 3.600 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanık …’a verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında yağma suçundan kurulan beraat hükmü ile sanıklar …, …, … … hakkında hukuki bir alacağın tahsili amacıyla yağma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Olay günü ülkemizde turist olarak bulunan … uyruklu müştekilerin, İstiklal caddesinde gezdikleri sırada kimliği tespit edilemeyen hanutçu tabir edilen bir şahsın önlerine geçerek bildiği güzel bir kafe olduğunu söyleyip müştekileri … isimli mekana götürdüğü, müştekilerin içeri girer girmez mekanın cafe değil bar olduğunu söylemeleri üzerine dava dışı bu şahsın “Burası bizim bir arkadaşımızın yeri ona bakıp çıkacağız” diyerek girişteki bir masaya oturdukları, bir dakika kadar sonra müştekiler çağırmadığı halde beraat eden sanık …’nın müştekilerin masasına gelip oturduğu ve yine müştekilerin talebi olmadan garson olarak çalışan sanık …’in sanık …’ya içki servisi yaptığı, iş yerinin alkolsüz bir cafe değil, bar olduğunu fark eden müştekilerin kalkmak istemeleri üzerine müştekilere 670 TL hesap getirildiği, müştekilerin kendilerinin herhangi bir şey içmediklerini, masaya oturup içki içen sanık …’yı tanımadıklarını ve onun içtiğini ödemeyeceklerini beyan etmeleri üzerine sanık …’in müştekilerin yanına gelip bağırarak “Bu hesabı ödeyeceksin yoksa burdan çıkamazsın” diyerek tehdit edip müştekilerin üzerine yürüyerek korkuttuğu sırada sanıklar … ve …’in de müştekilerin etrafını çevirerek bağırıp iteklemeye başladıkları, bu sırada sanık …’ın müşteki …’ın üzerini arayarak 50 TL ve 500 Euro parasını aldığı, sanık …’in de aynı şekilde müşteki Isam’ın üzerinden 500 Euro parasını aldığı ve üç sanığın müştekileri itekleyerek iş yerinden attıkları olayda; müştekilerin şikayeti üzerine olaya müdahale eden polis memurlarına kendilerinin üzerinden zorla para alan ve bu sırada onları yönlendiren üç sanık …, … ve … ile masaya oturan sanık …’yı teşhis ettikleri, sanık …’in kolluk aşamasında alınan beyanında, “…müştekilerden almış olduğum hesabı …’ye verdim” şeklindeki beyanı ile işyeri sahibi sanık …’un da olay sırasında mekanda olduğunun anlaşılması karşısında;
a- Sanıklar …, … ve …’in eyleminin yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
b- Fikir ve eylem birliği içerisinde diğer sanıklar …, … ve … ile birlikte hareket eden sanık …’un da yağma suçundan mahkumiyeti yerine yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile beraatine hükmedilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Sanık … hakkında mükerrirlik uygulamasında daha ağır cezayı içeren İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/166-342 esas karar sayılı ilamında yer alan TCK’nin 265/1.maddesi uyarınca verilen 5 ay hapis cezasına ait hükmün uygulanması gerektiği gözetilmeden, aynı zamanda daha az cezayı içeren aynı ilamdaki TCK’nin 125/3-4. maddesi uyarınca verilen 7080 TL adli para cezasının tekerrüre esas alınması,
b- 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde değişiklik yapıldığından yeniden takdiri lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar …, …, … …, … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 28/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.