Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2018/3755 E. 2019/573 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3755
KARAR NO : 2019/573
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.05.2018 gün KYB-2018/42110 sayılı Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbar yazısı ve incelenen dosya içeriğine göre;
Yağma suçundan hükümlü …’in, 5237 sayılı TCK’nun 149/1-a-c (iki kez), 31/3(iki kez), 62 (iki kez), 53/1-2 (iki kez). maddeleri uyarınca iki kez 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın infazı süresince belirli yasal hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, yağma suçundan hükümlü …’ın ise 5237 sayılı TCK’nin 149/1-a-c, 31/3, 62, 53/1-2. maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın infazı süresince belirli yasal hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin uyarlama yargılaması üzerine verilen … 14. Ağır Ceza Mahkamesinin (Kapatılan Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin) 12/06/2006 tarih ve 1990/66 esas, 1990/242 karar sayılı kararı esas yönünden temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesinde;
1-Lehe yasa belirlenmesi uygulamasında 03.12.1989 tarihinde işlenen suç nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 31/3. maddesinde 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki düzenleme gereğince sanıklar … ve … haklarında hükmedilen cezalarından 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken 1/3 oranında indirim yapılarak fazla cezalara hükmedilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde öngörülen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı olarak, suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olan sanıklar … ve … hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3-Suçları birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “dayanışmalı” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 326/2.maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı olduğundan, … 14. Ağır Ceza Mahkemesinin (Kapatılan Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin) 12/06/2006 tarih ve 1990/66 esas, 1990/242 karar
sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca bozulması, aynı maddenin 4.fıkrasının (d) bendi gereğince de bir karar verilmesi talep edilmesi üzerine;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 04.06.2018 gün 2018/1910 esas ve 2018/4322 sayılı kararında;
“Sanık … hakkında mağdurlar …’a yönelik olayla ilgili olarak; Olay günü gece saat:20.00 sıralarında tanınmamak için yüzünde maske bulunan sanık … yanında kanun yararına bozma talebinin konusu olmayan arkadaşları , … ile birlikte Piyerlotiyo mezarlığı içerisinden yürümekte olan mağdurlar …’ı birbiri sıra kısa aralıklarla durdurup ellerindeki bıçak ve tornovida ile mağdurları tehdit edip üzerlerini aramak suretiyle mağdur …’ın 10.000 TL parasını, mağdur…’nin 50.000 TL parasını aldıkları, mağdu…’ in üzerinde para olmadığı için alamadıkları, ancak her üç mağdurun da pantolonlarını alıp olay yerinden kaçtıkları, sanıkların başka bir olay nedeniyle yakalandıktan sonra mağdurlardan gasp ettikleri pantolanları attıkları yeri göstererek iadesini sağlamaları şeklinde gerçekleşen olayla ilgili; hükümlü … hakkında, 765 sayılı TCK’nin 497/2, 80, 55/3, 59. maddelesine göre uygulama yapılan eylemin, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin aynı suça uyan her bir mağdur için ayrı ayrı olmak üzere toplamda üç kez 149/1-a,b,c,h, 168 /3-1.cümle (mağdur … açısından uygulanması, mağdurlar … açısından TCK’nin 168/4. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, sonucuna göre), 62. maddelerinden, 5237 sayılı TCK’nin Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3.maddeleri ışığında lehe olan yasanın değerlendirilmesi gerekliliği ile ilgili olarak 5271 sayılı Yasanın 310. maddesi uyarınca kanun yararına bozma istemine ilişkin bir görüş belirtilmemesi karşısında; anılan husus ile ilgili olarak da ayrıca kanun yararına bozmaya gidilip gidilmeyeceği yönünde görüş alındıktan sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,” karar verilmiş ise de;
… Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20.11.2018 gün 94660652-105-34-10065-2018-Kyb sayılı yazı uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2018 gün 2018/95233 sayılı Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbar yazısında;
“Yağma suçundan sanık …’in 765 sayılı Türk Ceza Kanunun 497/2, 59/2 ve 55/3. maddeleri uyarınca 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kapatılan Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/12/1990 tarihli ve 1990/66 esas, 1990/242 sayılı kararını müteakip yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddeleri uyarınca yapılan uyarlama yargılaması sonucunda 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a-c, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca (2 kez) 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kapatılan Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/06/2006 tarihli ve 1990/66 esas, 1990/242 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/11/2005 tarihli ve 2005/2691-3395 sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/10/2005 tarihli ve 2005/10431-12718 sayılı ilâmlarına nazaran, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hâllerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hâllerde, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekeceği gözetilmeden dosya üzerinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20/11/2018 gün ve 94660652-105-34-10065-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunduğu” belirtilerek talepde bulunulmuş ise de;
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.1990 gün 1990/66 esas ve 1990/242 sayılı kararı ile; sanık … hakkında, müştekiler …’a yönelik eylemleri nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 497/2, 80, 55/3, 59/2. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası; mağdur …’ a yönelik eylemi nedeniyle 765 TCK’nin 497/2, 55/3, 59/2. maddeleri uyarınca 11 yıl 1 ay 10 gün hapis
cezası; sanık … hakkında mağdur …’a yönelik eylemi nedeniyle 765, TCK’nin 497/2, 65/3, 55/3, 59/2. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılması yönünde verilen kararın Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 22.05.1991 gün 1991/1430 esas ve 1991/4058 karar sayılı Onama ilamı ile kesinleştiği;
… 14. Ağır Ceza Mahkamesinin (Kapatılan Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin) duruşmalı inceleme sonunda 12/06/2006 tarih ve 1990/66 esas, 1990/242 sayılı ek kararı ile; sanık … hakkında yağma suçundan 5237 TCK’nin 149/1-a-c, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis; sanık … hakkında mağdur …’a yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 149/1-a,c, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis; sanık … hakkında mağdur …’a yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 149/1-a,c, 39/1,31/3, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a yönelik yağma suçundan kurulan hükümler bakımından; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.05.2018 gün KYB-2018/42110 sayılı Kanun yararına bozma talebinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğunun anlaşıldığı, ancak sanık … hakkında müştekiler , …’a yönelik eylemleri nedeniyle yağma suçundan kurulan hüküm bakımından;
5237 sayılı TCK’nin 43/3. maddesi uyarınca, 765 sayılı TCK’den farklı olarak yağma suçlarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı; 5237 sayılı TCK’nin 168.maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” kavramının ise,765 sayılı TCK’de düzenlenmediği hususları dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı olup infazda kazanılmış hakda oluşturmayacağı anlaşıldığından;
Yukarıda da açıklandığı üzere Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 04.06.2018 gün 2018/1910 esas ve 2018/4322 sayılı kararında belirtilen “Hükümlü … hakkında, 765 sayılı TCK’nin 497/2, 80, 55/3, 59. maddelesine göre uygulama yapılan eylemin, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin aynı suça uyan her bir mağdur için ayrı ayrı uygulama yapılması gerektiği bu bağlamda, sanık …’in, mağdur …’e yönelik eylem nedeniyle 149/1-a,b,c,h, 168/3-1. cümle, 62; mağdur…’a yönelik eylemi nedeniyle 149/1-a,b,c,h, 168 /3-1.cümle (TCK’nin 168/4. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, sonucuna göre ), 62; mağdur…’a yönelik eylemi nedeniyle 149/1-a,b,c,h, 168 /3-1. cümle (TCK’nin 168/4.
maddesi uyarınca soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, sonucuna göre), 62. maddelerinden, 5237 sayılı Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında lehe olan yasanın değerlendirilmesi gerekliliği ile ilgili olarak” 5271 sayılı Yasanın 310. maddesi uyarınca kanun yararına bozma istemine ilişkin bir görüşe yer verilmediği anlaşıldığından, anılan husus ile ilgili olarak da ayrıca kanun yararına bozmaya gidilip gidilmeyeceği yönünde görüş alındıktan sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,” 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.