Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2018/2803 E. 2018/7753 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2803
KARAR NO : 2018/7753
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine, Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık … savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle;
Hükmedilen cezanın süresine göre, sanık … savunmanının duruşmalı inceleme isteminin CMK’nin 299/1. maddesi gereğince REDDİNE,
Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09.02.2018 gün, 2017/124 Esas ve 2018/29 Karar sayılı ilamı ile sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanık … ve savunmanı, sanıklar … ve … savunmanları ile katılan …’in, CMK’nin 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 11.04.2018 gün, 2018/954 Esas ve 2018/696 Karar sayılı “İstinaf başvurusunun esastan reddine” ve “Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararlara karşı, sanıklar …, … ve … savunmanlarının usulüne uygun olarak açılan temyiz davaları üzerine, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen hukuka aykırılıklar CMK’nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sübutu, sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Resmi Gazete’de 08/09/2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/9154 sayılı “Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulaması Hakkında Karar” gereğince 27/03/2016 tarihinde saat: 03.00’dan itibaren saatlerin 1 saat ileri alınması suretiyle başlatılan yaz saati uygulamasının, her yıl, yıl boyu sürdürülmesine karar verildiği, buna göre suçun işlendiği 14.03.2017 tarihinde güneşin 18.47’de battığı, katılanın, sanık …’in evinde saat 19.25’te polis memuru tanık Mutlu Akça’yı aradığı, olay tutanaklarına göre de, aynı gün 19.45 sıralarında müracaatta bulunduğu dikkate alındığında, suçun saat 19.45’ten önce işlendiğinin kabulünün zorunlu bulunduğu düşünülmeden, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 149/1. maddesinin (a), (c) ve (d) bentlerinin uygulanılması ile yetinilmesi gerekirken, koşulları oluşmayan (h) bendine de yer verilmesi suretiyle temel cezanın tayini,
2-Sanık …’un, Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20.12.2016 gün ve 2016/217-245 sayılı kararı ile TCK’nin 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan eski hükümlülük kaydının Feke Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.05.2015 gün ve 2014/301-2015/163 sayılı ilamı olduğu anlaşılıp, Feke Asliye Ceza Mahkemesi’nin anılan kararında, sanık …’un 18.08.2014 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan TCK’nin 86/2-3-e, 62 ve 52. maddeleri gereğince doğrudan 3000 TL adli para cezasına hükmedildiği, doğrudan verilen bu adli para cezasının kesin olup, bu karara karşı olağan kanun yollarının kapalı olmasına rağmen hükümde TCK’nin 58. maddesinin uygulanması, bu hatalı uygulamaya karşın, açılan istinaf davasını inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 13.02.2017 gün ve 2017/198-258 sayılı ilamıyla TCK’nin 58. maddesinin uygulamasındaki yanılgılı uygulama dikkate alınmadan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinin izlenmesi karşısında;
Somut dosyamızda,
Öncelikle, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 13.02.2017 gün ve 2017/198-258 sayılı kararına karşı Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık lehine itiraz yoluna başvuruda bulunulması yönünde ihbarın yapılması, sonucuna göre TCK’nin 58. madde hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre, sanıkların kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK’nin 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanun’un 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-5271 sayılı Yasa’nın 150. maddesi uyarınca, sanıkların savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmanlara ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 11.04.2008 gün, 2018/954 Esas ve 2018/696 Karar sayılı “İstinaf başvurusunun esastan reddine” ve “Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” dair hükümlerinin 5271 sayılı CMK’nin 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.