Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2018/2399 E. 2019/45 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2399
KARAR NO : 2019/45
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma, yağmaya kalkışma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme, suç delillerini yok etme, gizleme, tehdit
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine, istinaf başvurusunun esastan reddine

Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar …, . ve … savunmanları ile sanık … tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; sanık … ve savunmanı duruşma günüden usulden haberdar edildikleri halde duruşmaya gelmedikleri ve bir mazeret de bildirmedikleri anlaşılmakla, adı geçen sanık yönünden duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/85-74 sayılı iddianamesini kabulle yürütülen yargılama sonunda … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin sanıkların yağma ve yağmaya kalkışma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine dair kararına karşı sanıklar …, savunmanlarının CMK’nin 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 26.01.2018 gün ve 2017/2495-132 sayılı “Esastan red” kararları, sanıklar …, …, … savunmanları ve sanık … tarafından duruşma talepli, sanıklar …, … ve … savunmanları, sanıklar …, …, … ve … savunmanı tarafından duruşmasız olarak temyiz edildiği,
Sanık … savunmanı Av….’in 31.03.2017 tarihinde vekalet sunması ve ilk derece mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmasına rağmen, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin 26.01.2018 günlü kararının Mahkemenin istemi üzerine atanan Av….’e 23.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak bu savunmanca temyiz edilmediği, sanığın vekaletnameli savunmanı Av…. tarafından 04.04.2018 tarihinde temyiz talebinde bulunulduğu, sanık savunmanının 19.06.2018 tarihli dilekçesi ile 31.03.2017 tarihinde vekaletname sunmasına rağmen usulüne uygun tebligat yapılmaması nedeniyle hükmü süresinde temyiz edemediklerini belirttiğinin anlaşılması karşısında, sanık … savunmanı ile sanıklar …, ve … savunmanları ve sanıklar …, …, …, … ve savunmanlarının temyiz talepleri süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
I-a-Sanık … ve … savunmanlarının yakınan …’e yönelik yağmaya kalkışma, sanıklar …, … ve … savunmanlarının yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma, sanıklar … ve … savunmanının yakınan …’ya yönelik yağmaya kalkışma suçları yönünden hükmedilen ceza süresine göre adı geçen sanıklar savunmanlarının duruşmalı inceleme istemlerinin 5271 sayılı CMK’nin 299/1. maddesi gereğince;

b-Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme, suç delillerini yok etme, gizleme, sanık … hakkında yakınan …’ya yönelik tehdit suçlarından verilen hapis cezalarının miktarı itibariyle, istinaf başvurusu esastan red edilmekle hükümlerin CMK’nin 286/2. maddesi uyarınca kesinleştiği, bu haliyle de temyiz olanaklı olmadığından sanıklar … ve … savunmanlarının isteminin CMK’nin 298. maddesi gereğince;
Sanıklar savunmanlarının vaki taleplerinin REDDİNE,
II-Sanıklar …, …, … hakkında yakınanlar … ve …’e yönelik yağma; sanıklar …, … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; sanık … hakkında yakınan …’e yönelik yağma; sanıklar …, … hakkında …’a yönelik yağma; sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; suçları yönünden duruşmalı, sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; sanıklar … ve … hakkında yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma; sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma; sanıklar …, …, …, … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; sanıklar … ve … hakkında yakınan …’e yönelik yağma; sanıklar … ve … hakkında yakınan …’e yönelik yağmaya kalkışma; sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; sanıklar … ve … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; sanık … ve … hakkında yakınanlar … ve …’e yönelik yağma; sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma; sanıklar …, … ve … hakkında yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma; sanıklar … ve … hakkında yakınan …’ya yönelik yağmaya kalkışma; suçları yönünden ise duruşmasız olarak yapılan incelemede,
Temyiz dilekçelerinde ve duruşmada ileri sürülen hukuka aykırılıklar CMK’nin 288. maddesi bağlamında, mutlak hukuka aykırılıklar ise CMK’nin 289. maddesi gereğince re’sen incelendi;
A-Sanıklar … ve … hakkında …’a yönelik yağma ve yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma (1.olay), sanıklar …, … ve … hakkında yakınan …’e yönelik yağma (3.olay) suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların yakınanlara karşı yağma suçlarının sübut, kabul, oluş ve kovuşturma sonuçlarının uygun şekilde suçun tayin ve takdiri ile savunmanın inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip, sanıkların yakınanlara karşı işledikleri yağma suçlarında verilen mahkumiyet kararlarının incelemesinde;
Sanık … ‘in yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma suçuna doğrudan katıldığı anlaşılıp kabul edildiğine göre, hakkında 5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesi ile uygulama yapılması gerekirken, anılan sanığın örgüt lideri olduğundan bahisle 5237 sayılı TCK’nin 220/5. maddesi yollaması ile hüküm kurulması sonuca etkili olmadığından; yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma suçunun iş yerinde, suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanılarak, suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla ve geceleyin işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nin (f) ve (g) bentleri yanında (d) ve (h) bentleri ile de hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından, yakınan …’e yönelik yağma suçu silahla işlenmediği halde, sanıklar hakkında TCK’nin 149/1. maddesinin (c), (f), (g) bentlerinin yanı sıra (a) bendine de yer verilmesi temel ceza belirleme gerekçesi karşısında sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanıklar …, …, … ve … hakkında kurulan hükümlerin usul ve mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararlarda eleştiri dışında hukuka aykırılık bulunmadığından, sanıklar …, … ve … savunmanlarının temyiz dilekçelerinde, sanık … savunmanının temyiz dilekçesinde ve duruşmada ileri sürdükleri temyiz itirazlarının CMK’nin 302/1.maddesi gereğince reddiyle, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 26.01.2018 gün ve 2017/2495-132 sayılı esastan red hükmünün bu kısmının isteme uygun olarak ONANMASINA,
B-Sanık … hakkında …’a yönelik yağma, yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma, sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında …’a yönelik yağma (2.olay); sanıklar … ve … hakkında yakınan …’e yönelik yağma (6.olay); sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma (11.olay); sanıklar …, …, … ve … hakkında yakınan
…’a yönelik yağma (13.olay); sanıklar …, …, …, … ve … hakkında yakınanlar … ve …’e yönelik yağma (14.olay); sanıklar … ve … hakkında yakınan …’a yönelik yağma (15.olay); sanıklar …, … ve … hakkında yakınan …’a yönelik yağmaya kalkışma (20.olay); sanıklar … ve … hakkında yakınan …’ya yönelik yağmaya kalkışma (21.olay) suçlarından; kurulan hükümlerin incelemesine gelince;

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık …’ın savunmasının alındığı 21.08.2013 tarihli oturumda sanığa yüklenen yağma suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı bakımından 5271 sayılı CMK’nin 150/3. ve 188/1. maddeleri gereğince zorunlu olarak savunman bulundurulması gerektiği gözetilmeyerek, savunmanın yokluğunda sorgu ve savunmasının alınması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/1, Anayasa’nın 141/3, 5271 sayılı CMK’nin 34/1, 230/1-c maddelerine göre, mahkeme kararlarının davanın sujeleri de dahil olmak üzere herkesi inandıracak ve Yargıtayın denetimine olanak verecek biçimde olması gerekir, yani kararda, dayanılan tüm kanıtlar ve bu kanıtlar konusunda mahkemece ulaşılan sonuçlar, iddia, savunma, tanık anlatımı ve diğer tüm deliller ile birlikte değerlendirmenin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle sanıkların atılı suçlar ile ilgili dava konusu eylemlerinin oluşup oluşmadığı, oluşuyor ise hangi suçu oluşturduğu ve suç konusunda mahkeme kabulünün duraksamaya yol açamayacak biçimde deliller ile irtibatlandırılarak ve denetime olanak verecek şekilde gösterilmesi gerekir.
Gerekçeli karar; sorun, gerekçe ve sonuç bölümlerinden oluşup, sorun kısmında somut olay ile suçun işlenmesindeki özellikler tartışılıp, ne şekilde işlendiğinin belirlenmesi, gerekçe kısmında eldeki delillerle neden bu sonuca ulaşıldığı anlatılıp, hukuki nitelendirmenin yapılması ve sonuç bölümünde hüküm fıkrasının yer alması gerekmektedir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılan her bir kararın gerekçeden yoksun olduğunun kabulü zorunludur.
Hal böyle olunca;
(İddianamede ve gerekçeli kararda yer alan 2.olay)
Yakınan …’ın faiz karşılığı sanık …’dan borç aldığı, süre gelen ilişki sürecinde borcun ödenemez boyutlara ulaştığı, bu borç karşılığı bir takım kıymetli evrak ve taşınmaz malın sanık …’a teminat olarak verildiği, bu senetlerin bir kısmında yakınan …’ın kefil ve/veya borçlu olarak yer aldığı olayda adı geçen sanık … ve diğer sanıkların herbirinin eyleminin ne olduğu, yağma suçunda tipiklik unsurunu içerip içermediği, fiile ne şekilde katıldıklarının, verilen senet ve malların borç miktarının ne kadarını kapsadığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan,
(İddianamede ve gerekçeli kararda yer alan 6.olay)
Yakınan …’in kumar oynadığı, para kaybettiği, sanık …’dan faizi ile geri ödemek üzere borç aldığı, 2011 yılı 3. ayında 127.000 TL ödeyerek borcunu kapattığı, kısa bir süre sonra sanıklar … ve …’ın yakınanı yanlarına çağırarak arabalarına bindirdikleri, sanık …’in boş bir senet çıkararak “Sen bize olan borcunu geç ödedin, 12.000 TL daha ödeyeceksin ya da senet imzalayacaksın” dediği, yakınanın kabul etmediği, ancak sanıklar tarafından bu hususta arandığı, sanık …’in “Seni öldürür gelir kafana sıkarım” dediği olayda, sanık …’ın eyleminin ne olduğu, yağma suçunda tipiklik unsurunu içerip içermediği, içeriyor ise fiile ne şekilde katıldığı açıklanmadan, kabule göre ise, sanıklar … ve …’ın suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak ve suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla gerçekleştirildiğine dair delillerin ne olduğu gösterilip irtibatlandırılarak karar yerinde açıklanmadan,
Sanık …’ın 25.09.2011 tarihinde yakınan …’dan 500 TL’yi zorla aldığı savı ile ilgili iddianamede ve gerekçeli kararda yer alan 11. olayda ise;
Yakınanın aşamalarda özetle, sanık …’ı gittiği içkili ortamlardan bildiğini, içkisini verip kendisinden uzak tuttuğunu, olay günü sanığın eğlenmek istediğini söylediğini, kendisinin kabul etmediğini, sanığın ısrarlı taleplerinden kurtulamayacağını anlayınca “Al 500 TL’yi git eğlen.” diyerek başından savdığını beyan ettiği,
Sanığın ise, olay günü yakınana birlikte eğlenmeyi teklif ettiğini, yakınanın yorgun olduğunu söyleyip kabul etmediğini, ancak “Benim misafirim ol.” diyerek 500 TL verdiğini savunduğu,
Dosya içerisinde bulunan bir kısım telefon görüşmelerinde, yakınanın sanık …’ın kardeşlerini arayıp, ağlayarak 500 TL parasını istediği, 1199169858 nolu tapenin; yakınanın, sanık …’ın ağabeyi …’a sanığın kendisinden zorla 500 TL aldığına yönelik konuşmaların yer aldığı dikkate alındığında,
Öncelikle, yakınana tape kayıtları okunup gereğinde beyanları arasındaki aykırılıklar giderilip, sonucuna göre sanığın yakınana karşı eyleminin suç teşkil edip etmediği, varsa unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği ile sanık tarafından sarf edilen sözcük ve hareketleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yağma suçunda aranan cebir, şiddet ve tehditteki nicelik ve nitelik boyutuna ne şekilde ulaştığı ve bu yönde kabule esas deliller denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, kabule göre ise, sanığın yağma suçunu suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlediğini gösteren delillerin neden ibaret olduğu gösterilmeden,
(İddianamede ve gerekçeli kararda yer alan 13.olay)
Yakınan …’ın narenciye ticareti ile uğraştığı, …’den fabrikasını kiraladığı, nakit ihtiyacı içerisine girmesi üzerine … aracılığı ile sanık …’dan faizi ile ödemek üzere borç aldığı, ödemede sıkıntıya girdiği, 30.12.2011 günü sanıklar …, … ve …’in olay yerine araçlarla gelip fabrikadaki eşyaları ve narenciyeleri yüklemeye başladıkları, fabrika sahibi …’ün engellemek amacıyla olay yerine geldiğinde sanıklarca darp edildiği, polise haber verilmesi üzerine sanıkların bir kısım malları alıp uzaklaştıkları olayda,
Sanıkların suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak ve suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla hareket ettiklerini gösteren delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp, tartışılmadan,
(İddianamede ve gerekçeli kararda yer alan 14.olay)
Yakınanlar … ve …’ın arkadaş olup birbirinden bağımsız ayrı iş kollarında çalıştıkları, yakınan …’in, nakit sıkıntısı içerisine girdiği dönemde sanık …’dan 40.000 TL aldığını, karşılığında iki adet çek verdiğini, ödeme zamanı geldiğinde bu çekleri ödeyemediğini, borcuna karşılık aracını sanık …’a teminat olarak verdiğini, 270.000 TL değerindeki evini de sanık …’in yeğeni …’e devrettiğini, yakınan
…’ın da sanık …’dan 50.000 TL nakit para alıp, bilahare kendi akrabalarının 90.000 TL para temin edip sanık …’a vererek …’ın evinin tapusunu üzererine aldıklarını, böylece hem kendisinin hem de yakının …’ın borcunu ödediğini,
Kovuşturma aşamasında dinlenmeyen yakınan …’ın kolluk ifadesinde özetle, sanık …’dan iki kez aldığı toplam 35.000 TL’nin ödenmesinde güçlüğe düşmesi üzerine sanığın ödeme miktarını sürekli artırdığını, bir kısım ödemeler yaptığını, 8-9 ay içerisinde ödediği miktarın 340.000 TL’yi bulduğunu, sanığın senetleri iade ettiğini, sanık …’ı da Suruç İlçesi’nde yaptırdığı binanın kalorifer tesisatı için anlaşma yapmış olduğu için tanıdığını, bu kişiden faizle 5.000 TL aldığını, ancak gidip yeri gördükten sonra iş konusunda anlaşamadıklarını, almış olduğu malzeme parasını 10.000 TL olarak iade ettiğini iddia ettiği,

Sanıkların ise her aşamada suçlamayı kabul etmedikleri, sanık …’ın, Suruç’taki evine kalorifer peteği taktırmak için yakınan …’la 25.000 TL’ye anlaştıklarını, 9.000 TL’yi vermesine rağmen yakınanın petekleri takmadığını savunduğu,

Yakınanların olaylara ilişkin beyanları arasındaki açık aykırılıkların hangi nedenle giderilmediği belirtilmeden, suç teşkil eden bir olay var ise, herbir sanığın yakınanlara karşı eylem ve söylemleri ile olaya nerede ve ne şekilde yağma suçunda aranan cebir, şiddet boyutunda katıldıkları ve/veya katkıda bulundukları gerekçede denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden,
(İddianamede ve gerekçede yer alan 15.olay)
Yakınan …’ın sanık …’ten 2.000 TL parayı faiz karşılığı aldığı, borcu ödemesine rağmen sanığın tehditle yakınana ait evi … adına devrini sağlayıp, daha sonra 85.000 TL karşılığında evi iade ettiği olayda, sanık …’in suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak ve suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla hareket ettiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu gösterilmeden,
Sanık …’nın ise, yakınan …’a yönelik yağma suçuna ne şekilde katıldığı delilleri ile birlikte karar yerinde açıklanıp tartışılmadan,
(İddianamede ve gerekçeli kararda 20.olay)
Yakınan …’ın kolluk ifadesinde özetle, sanık …’la Suruç’taki evinin iç dekorasyon işini 150.000 TL’ye yapmak üzere anlaştıklarını, sanığın peşin olarak vermesi gereken 75.000 TL yerine 14.000 TL vermesi nedeniyle işe başlayamadığını, sanığın işe başlaması için kendisini tehdit ettiğini, iş yerinde silah gösterip “Biz paramızı alırız” dediğini, 14.000 TL’nin faizi ile beraber 50.000 TL olduğunu söylemesi üzerine tartıştıklarını 24.000 TL geri ödemek üzere anlaştıklarını, sanığın, işe başlamazsa 24.000 TL’ye ek olarak 10.000 TL faiz istediğini söylediğini, ancak sanığın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle işe başlayamadığını, sanıklar …, … ve …’ın, eşi …’ın iş yerine giderek onu tehdit etmeleri üzerine, zarar vermelerinden korkarak işi kısmen yapıp, kalanını yapmadığını, yaptığı iş karşılığı halen sanıkların bir miktar alacaklı olduğu, yine de sanık …’i arayarak kalan işi yapmayacağını, onun da kendisine kalan parasını göndermesini istemediğini söylediğini iddia edip,
Sanıkların ise suçlamayı kabul etmedikleri, sanık …’ın yakınanla evinin iç dekorasyon işlerini yapmak üzere anlaştıklarını, 24.000 TL’yi peşin verdiğini, yakınanın işi ve malzemeleri eksik bıraktığı için telefonda tartıştıklarını savundukları,
Hizmet sözleşmesi nedeniyle yüklenici ve işverenin karşılıklı olarak edimlerini yerine getirmedikleri halde, sanıkların haksız çıkar elde etme amacıyla faiz ile tahsilata yöneldikleri ve yakınanı tehdit ettikleri iddiasını içeren olayda, olay tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin ne ölçüde yerine getirildiği, yerine getirilmeyen edim var ise, taraflardan hangisinin kusurundan kaynaklandığı, bunun hangi taraf için zarara neden olduğu, bu zararın zaman içinde bir artışa uğrayıp uğramadığı araştırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği düşünülmeden, bu husustaki eksikliğin ise hangi nedenle giderilmediği açıklanmadan yazılı şekilde karar verilip, kabule göre de, sanıkların suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak ve suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla hareket ettiklerine dair delillerin ise de nelerden ibaret olduğu gösterilmeden,
(İddianamede ve gerekçede yer alan 21.olay)
Yakınan …’nun, ablasının oğlu …nun sanık …’ten faiz karşılığı borç alıp bunu ödeyemediğini, sanık …’ın yakınan Hıdır’dan parayı ödemesini istediğini, yakınan…’ın önce yakın akrabasının borcunu ödemeyi kabul ettiğini, mali durumu bozulup iflas edince taahhüdünü yerine getirip ödeme yapamadığını, durumu bilen sanığın yine de ısrarla bu parayı kendisine ödemesini istediğini, olay günü sanıkla karşılaştıklarında bu meseleden dolayı kavga etmeye başladıkları, sanığın para istediğini, çalıştığı otoparka gittiklerini, bu sırada sanık …’ın da gelip kapıyı üzerine kilitlediklerini söylediği, kovuşturmada sanık … ile aralarında bir araba ticaretinin olduğunu, kendisinin aracı satıp parasını aldığını, ancak devrini vermediğini, olay günü sanık …’ın işlettiği otoparka gittiğinde arabayı geri alıp parayı iade edeceğini söylediğini, birlikte yemek yerken polislerin geldiğini söylediği,
Sanık …’in, yakınanın kendisine araç satışından borcu olduğunu, araç karşılığı parayı elden verdiğini, yakınanın bu borcu uzun süre ödemediğini, olay günü yakınanla konuşmak üzere otoparka gittiklerini, burada konuşurken polislerin geldiğini savunduğu,
Sanık …’ın suçlamayı kabul etmediğini,…’ın iş yerine gittiğinde bir misafiri olduğunu söylediğini, buradan ayrılırken polislerin geldiğini savunduğu olayda,
Yakınanın aşamalarda değişen beyanları arasındaki açık aykırılıkların hangi nedenle giderilmediği gibi …nun olay ile ilgili beyanının hangi sebeple alınmadığı açıklanmadan, sanıkların birbirleri ile örtüşen beyanları karşısında, yakınanın beyanına hangi nedenle üstünlük tanındığı gösterilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle karar verilmesi, kabule göre de, sanıkların suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak ve suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla hareket ettiklerine dair delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olana verecek şekilde gösterilmeden,
Yukarıda açıklanan tüm bu olaylar yönünden genel geçişli ifadelere yer verilip, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde kurulan mahkumiyet hükümleriyle yetinilmesi,
3-Kabule göre de,
a-Sanık …’ın başından beri talep ettiği paranın bir kısmını yakınan …’dan tehditle tahsil edip, kalanı için yakınan …’dan kısmen kefil ve/veya borçlu kılacak şekilde senetler alıp, bunları ödemeye zorlaması olayında; sanık …’ın eylemlerinin bir bütün halinde tek tamamlanmış yağma suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunun ise karar yerinde tartışmasız bırakılması,
b-Yakınan …’a yönelik eylemde, sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı TCK’nın (a), (c), (f) ve (g) bentleri yanında (d) bendi ile de hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Sanıklar …. ve … hakkında yakınanlar … ve …’e yönelik yağma (14. olay) suçları için yapılan uygulamada, gerekçede sanıklar …, …, …, … hakkında TCK’nin 149/1. madde ve fıkrasının (a-h) bentlerinin gösterilmesine rağmen hükümde gösterilmemesi, sanık … için gerekçede (h) bendinin gösterilmesi, hükümde (d) bendi yerine (a) bendinin yazılması suretiyle çelişki oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, … ve savunmanları, sanıklar …, savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanık … yönünden diğer yönleri incelenmeyen, … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2017 gün ve 2014/108-2017/110 sayılı hükmünü anılan suçlar yönünden esastan reddeden … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 26.01.2018 gün ve 2017/2495-132 sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozmanın (3-b) nolu bendi yönünden CMK’nin 307/4. maddesinin gözetilmesine ilişkin oybirliğiyle alınan karar, 16.01.2019 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Hüsnü Aldemir’in katıldığı oturumda, sanıklar … ve … savunmanı Av….’in yüzüne karşı, diğer sanıklar ve savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.