Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2017/2161 E. 2020/1030 K. 02.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2161
KARAR NO : 2020/1030
KARAR TARİHİ : 02.03.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, tehdit, şantaj, fuhuşa teşvik, kasten yaralama
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2017-04/02/2020 günlü tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık … hakkında katılan …’e yönelik tehdit ve şantaj suçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2)Sanık … hakkında katılan …’e yönelik fuhuşa teşvik suçundan ve katılan …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2005 tarih ve 2003/1022 Esas–2005/1016 Karar sayılı ilamındaki sahte sürücü belgesi düzenlemek ve kullanmak suçuna ilişkin 2 yıl hapis cezası içeren 22.02.2010 kesinleşme tarihli, 17.01.2012 yerine getirme tarihli hükmün, 5237 sayılı Yasanın 58/2-b maddesi uyarınca cezanın infazından itibaren 3 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı, ancak; sanığın adli sicil kaydına yansıyan eski hükümlülük kayıtları içinde İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17.09.2008 tarih ve 2008/316 Esas–2008/328 Karar sayılı ilamındaki resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin verilen 2 yıl hapis cezası içeren 07.05.2012 kesinleşme tarihli, 05.02.2013 yerine getirme tarihli hükmünün tekerrüre esas alınmasının olanaklı olduğunun düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanı ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından; tekerrür ile ilgili bölümden “Sanık hakkında İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/02/2010 kesinleşme tarihli ve 2003/1022-2005/1016 sayılı ilamı ile 2 yıl hapis cezasına hükümlü olduğu, sanığın tekerrür süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşılmakla” cümlesi çıkarılarak yerine “Sanık hakkında İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.05.2012 kesinleşme, 05.02.2013 yerine getirme tarihli ve 2008/316 Esas–2008/328 Karar sayılı ilamı ile 2 yıl hapis cezasına hükümlü olduğu, sanığın tekerrür süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşılmakla” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3) Sanık … hakkında katılan …’e yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Oluş ve dosya kapsamına göre; katılan … ile sanık …’in olay tarihinden önce katılanın sanığa ait işyerinde sekreterlik yapmaya başlaması dolayısıyla tanıştıkları, kısa süre sonra sanıkla aralarında duygusal yakınlık başladığı, cinsel birlikteliklerinin olduğu, katılan …’ün sanık aracılığı ile fuhuş yapmaya başladığı, sanığın katılana isimsiz hatlar alarak eskort sitelerine bu numaraları verdiği, katılanın kendisinden gizli cep telefonu kullandığını öğrenen sanığın olay günü katılanın 9 yaşındaki oğlu ile birlikte yaşadığı eve geldiği, taraflar arasında başlayan tartışma sonucu katılanı adli muayene raporunda belirtildiği gibi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralamak suretiyle cep telefonunu ve içerisinde 700 TL ile 200 Amerikan Doları bulunan cüzdanını alarak olay yerinde ayrıldığı olayda; sanığın yağma suçundan mahkumiyeti yerine kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.