Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/906 E. 2018/7526 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/906
KARAR NO : 2018/7526
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik, tehdit, hakaret
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2013 – 04/12/2015 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilerek, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
5271 sayılı CMK’nin 260/1. maddesine göre tefecilik suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin, kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve bu suçtan kurulan hükümlerin Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, bu suç yönünden CMK’nin 237/1-2 ve 260/1. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin katılma talebinin KABULÜNE karar verilerek yapılan incelemede;
I-Sanık … hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyizitirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında tefecilik, tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerine ilişkin ilamların kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir şekilde onaylı suretlerinin getirtilerek tekerrüre esas olup
olmayacakları araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve
29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK’nin 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mahkemece 5271 sayılı Yasanın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı şekilde, yeterli ödeme gücü bulunmayan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
2-28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 106/3. maddesi uyarınca hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrilemeyeceği şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, tefecilik suçundan kurulan hükümde infaz yetkisini de kısıtlayacak şekilde sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nin 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, “Zorunlu müdafi ücretinin tahsiline” ilişkin kısım ile hüküm fıkrasının 5237 sayılı TCK’nin 52. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “Ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” yönündeki kısımların çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.