Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/7574 E. 2018/7908 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/7574
KARAR NO : 2018/7908
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, tehdit, tefecilik
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet, şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi,
Ancak;
Oluş ve dosya içeriğine göre; mali bakımdan dar boğaza düşen müşteki …’in, sanıklar … ve …’dan senet karşılığı faizli 10.000 TL, senetsiz elden 20.000 TL para aldığı, 4-5 ay sonra senetle aldığı 10.000 TL’yi 15.000 TL olarak ödediği, 20.000 TL senede dayalı olmayan borcu olduğu için 10.000 TL bedelli senedinin sanıklar tarafından geri verilmediği, 20.000 TL olan borcunu ise faizi ile birlikte aylık 1.780 TL’den 20 aylık taksitler halinde ödediği, sanıklara iş yerinde son taksidi ödedikten sonra 10.000 TL bedelli senedini geri istediği, sanıklar … ve …’ın “Kendilerine olan borcunun bitmediğini, halen 55.000 TL borcunun bulunduğunu” söyleyip iş yerinden ayrıldıkları,
02.08.2014 tarihinde sanıklar … ve …’ın müştekinin iş yerine gidip, borcuna karşılık senet imzalamasını istedikleri, müştekinin senetleri imzalamayacağını, imzalasa bile ödeyemeyeceğini söylemesi üzerine sanık …’ın “Bak senin çoluk çocuğun var, evini ve dükkanını biliyoruz, bu senetleri imzalamazsan, arabaya gidip gelmeme bakar, arabada silah var alıp gelirim” diyerek, müşteki …’e sanıklar…,… tarafından yazılan on sekiz adet toplam 64.500 TL bedelli senetleri imzalattığı, sanık …’ın işyerinden ayrılırken müştekiye “Eğer savcılığa gidersen tanıdığım savcı var, bana bu konu ile ilgili iki ay yatar çıkarsın dedi, içeride yatar çıkarım, sonunu sen düşün” diyerek tehdit ettiği, ilk senedin ödeme günü olan 20.08.2014 günü sanık …’ın müştekiye kendisine ait cep telefonundan “Bak kardeşim beşe kadar aramayacağım, senden haber geldi, geldi, demektir ki sen her şeyi göze alıyorsun, bu mesele benden çıkar, bütün senetleri elimden çıkaracağım” ve “… yapma, zarar görmeni istemem” şeklinde iki ayrı mesaj gönderdiği,
Bu olaydan sonra 28.08.2014 günü müştekinin işyerine gelen sanık …’un sanıklar … ve … tarafından tehditle imzalatılan 18 adet senedin fotokopisini göstererek müştekiye “…’da çek senet tahsilatı yaptığını, bu senetlerin kendisine 45.000 TL’ye satıldığını” söyleyip bu senetleri nasıl ödersin diye sorduğu, müştekinin ödemeyeceğini söylemesi üzerine sanık …’un “20 Eylül 2014 tarihine kadar dükkanına gelirim, bana bir memur kefil bul ya da bir gayrimenkulu üzerime geçirirsin, eğer geldiğimde parayı alamazsam, kafana sıkarım” diyerek müştekiyi tehdit ettiği ve elinde bulunan senet fotokopilerini işyerine bırakarak ayrıldığı, ertesi gün müştekinin iş yerine tekrar giden sanık …’un müştekiden elemanlara vereceğim diyerek 300 TL para istediğini, müşteki, 150 lirasını tanık …’dan alıp sanığa 300 TL verdiği, sanığın “20 Eylülde tekrar geleceğim, o zaman görüşürüz, sen iyi bir insana benziyorsun, üzülmeni istemem, senetlerin hepsini 35.000 TL’ye …’ı da çağırır hallederiz” diyerek işyerinden ayrıldığı, bu olay nedeniyle müşteki …’in şikayetçi olması üzerine;
Sanık …’in 09.09.2014’te müştekiyi arayıp 12.09.2014’te de işyerine giderek ”Şikayetini geri al, benim canım yanarsa senin de canın yanar, beni kim alırsa alsın seni onların içinde vuracağım” dediği,
Sanık …’un 15.09.2014 ve 17.09.2014 günü müştekiyi telefonla arayarak ”Cuma günü gelip 5000 TL alacağım parayı ayarlamazsan düşman olacağım, ayın 19 ya da 20’sinde gelip parayı alacağım ben adamın altından karısını alırım” diyerek tehdit ettikten sonra, 17.09.2014 günü müştekiye ait işyerine saat 18.30 sıralarında gelerek “Cuma günü yani 19.09.2014 günü saat 13.00’a kadar 5.000 TL para vereceksin, yoksa kafana sıkarım, daha sonra da buraya iki adam gönderir, dükkanını yerle bir ederler, seni hastane bile kabul etmez” diye söylediği ve müştekinin komşularının polise haber vermesi üzerine sanık …’un müştekinin iş yerinde yakalandığı, soruşturma aşamasında suça konu 18 adet senet asıllarının sanık … tarafından müştekiye iade edildiği,
Müşteki …’in iddiası karşısında sanıklar üzerlerine atılı suçu kabul etmeyip müştekiden alacaklı olduklarını savunmuşlar ise de; müşteki …’in iddiası,
bu iddiasını doğrulayan tanıklar … ve …’ın beyanları, sanık … tarafından müştekiye gönderilen mesajlar, sanık … tarafından yapılan aramalar ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında;
1- Sanık …’ın ve …’ın mağdura ödünç para verip, faiz ile borcunu ödeyemez boyuta getirdikten sonra tehditle müştekiye senet imzalattırması, sanık …’ın daha sonra bu senetlerin ödenmesi için müştekiye mesaj göndererek tehdit etmesi ve senetleri tahsil etmesi için sanık …’a vermesi, sanık …’un da suça konu senetlerin tahsili için değişik zamanlarda müştekiyi tehdit edip 300 TL alması şeklindeki eylemlerin tamamının bir bütün halinde tek bir yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun nitelendirilmesinde ve kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek sanık … hakkında yağma suçundan beraat, sanık … hakkında yağmaya teşebbüs suçundan beraat, yağma suçundan eylemin TCK’nin 150/1. maddesi yollamasıyla 106/1-2. cümle kapsamında kaldığından bahisle şikayet yokluğundan düşme, sanık … hakkında yağma suçundan beraat, yağmaya teşebbüs suçlarından TCK’nin 150/1. maddesi yollamasıyla TCK’nin 106/1. maddesiyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanık …’ın, sanık … ile birlikte tefecilik suçunu iştirak halinde işlediği tüm dosya kapsamına göre sabit olduğunun anlaşılması karşısında sanık …’ın mahkumiyeti yerine kanıtların takdirinde yanılgı sonucu yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
3- Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … Vergi Dairesi Başkanlığı vekili, sanık … savunmanı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.