Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/737 E. 2019/418 K. 30.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/737
KARAR NO : 2019/418
KARAR TARİHİ : 30.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükümlüler … ve … hakkında, 19.03.2003 tarihinde düzenlenen iddianameyi kabul ile yargılamayı yürüten … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.12.2004 gün ve 2003/335 esas, 2004/318 karar sayılı ilamı ile, hükümlüler hakkında, 765 sayılı TCK’nin 64. maddesi delaletiyle, aynı Yasanın 497/1, 59/2. maddeleri uyarınca 16 yıl ağır hapis cezası verildiği;
Anılan hükmün, temyiz edilmeden mevcut haliyle kesinleştiği,
5237 sayılı TCK’nin 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra vaki uyarlama talebi üzerine, ilk derece mahkemesi tarafından verilen 14/05/2010 gün, 2008/193 Esas, 2010/122 sayılı kararı ile, sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK’nin 149/1-c-h, 168/2-3, 62, 53. maddeleri uygulanmak suretiyle, hükümlülerin 6 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyetlerine hükmolunduğu;
Hükümlüler savunmanlarının temyizi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 13.03.2014 gün ve 2012/10684 Esas, 2014/4327 Karar sayılı ilamıyla anılan hükmün bozulduğu;
Mağdur …’in 14/05/2010 tarihli celsedeki ifadesinde, “Bugün duruşmaya gelmeden önce olay tarihinde gasp edilen telefonumun karşılığı olan 940.00 TL hükümlerin yakınları tarafından ödenmiştir” şeklinde beyanda bulunduğu, somut dosyada;
Hükümlüler hakkında 765 sayılı TCK’na göre verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’na göre lehe yasanın saptanmasında başvurulacak yöntem 5252 sayılı Yasanın 9/3. madde ve fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK’nin olaya ayrı ayrı uygulanması ve ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılmasıyla yapılacak istisnai bir yargılama faaliyetidir.
Hal böyle olunca;
Bu uyarlama yargılaması gerçekleştirilirken herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasından, kanıt toplanmasından bahsedilemez.
Kanun koyucu özel bir indirim nedeni olarak 5237 sayılı TCK’nin 168. maddesinde “Etkin pişmanlık” hükümlerine yer vermiştir.

5271 sayılı CMK’nin tanımlar başlıklı 2. maddesinde; soruşturma aşaması iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi; kovuşturma aşaması iddianamenin kabulü ile başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade ettiği belirtilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında; uyarlama yargılaması aşamasında mağdurun zararı karşılansa bile bu aşamada yasanın öngördüğü TCK’nin 168. maddesinde anlamını bulan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, hükümlüler … ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 30/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.