Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/7358 E. 2017/1126 K. 03.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/7358
KARAR NO : 2017/1126
KARAR TARİHİ : 03.05.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık … savunmanı tarafından duruşmalı, katılan … vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık … savunmanının duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü savunma doğrultusunda yapılan değerlendirilmede;

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-20/12/2014 tarihinde saat 18.00 sıralarında mağdur …’nin dedesinin ikametinin bulunduğu apartmanın asansörüyle çıktığı sırada 18-25 yaşlarında 175-180 cm boylarında erkek bir şahsın kendisine bıçak çekerek tehdit edip Nokia 520 cep telefonunu aldığı, mağdurun vermiş olduğu eşkal bilgileri doğrultusunda yapılan araştırmalarda eşkale uyan …’in gerçekleştirdiği değerlendirilerek, mağdura yaptırılan fotoğraf teşhisinde ve yakalanması üzerine yaptırılan canlı teşhiste …’i teşhis ettiği, İnci İletişim sahibi tanık …’ın da sanık …’i teşhis etmesi üzerine, sanık … hakkında yağma suçundan Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 06/03/2015 tarihinde kamu davasının açıldığı,
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu davası açılmasından sonra Denizli İl Emniyet Müdürlüğü, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben yazdığı 29.04.2015 tarihli yazı ve 28.04.2015 tarihli tutanakta “Başka bir suç nedeniyle yakalanan şüpheli Hamdi Bağatarhan’ın mağdurun cep telefonunu yağmalayan ve İnci İletişim isimli işyerine satmaya çalışan şahsa çok benzediğinin anlaşılması üzerine şahısla bu yağma olayı ile ilgili görüşme yapılmış ve kamera görüntüleri kendisine gösterildiğinde görüntülerdeki şahsın kendisi olduğunu, olayı kendisinin yaptığını, 20-30 TL bir paraya telefonu sattığını beyan etmiş bu hususta tutanak tanzim edilmiştir.” belirtildiği,

Sanık …’in ise savunmalarında istikrarlı bir şekilde suçlamayı reddederek olay tarihinde evde olduğunu ifade ettiği, ayrıca görüntülerdeki şahsın kendisi olmadığını savunduğunun anlaşılması karşısında;

Mağdur …, tanık …, sanık … ve suçu işlediğini beyan eden şüpheli … …’ın aynı duruşmada dinlenip yüzleştirme yapılması, güvenlik kamerası görüntülerinin kriminal laboratuar veya bu alanda uzman bilirkişi aracılığı ile çözümü yaptırılarak, görüntülerdeki kişinin sanık olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

2- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK’nın 53/1-b maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması,

3- Kendisini vekille temsil ettiren katılan yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;

Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanı ile katılan … vekilinin temyiz dilekçeleri ile sanık … savunmanı Av. …’ın duruşmada ileri sürdüğü tüm itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan duruşmalı temyiz incelemesi yapılan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ilişkin oybirliğiyle alınan karar, 03/05/2017 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı … … … katıldığı oturumda, sanık ve savunmanının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.