Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/672 E. 2018/7390 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/672
KARAR NO : 2018/7390
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, banka kartının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I-Sanık … hakkında banka kartının kötüye kullanılması suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;

5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmekle yapılan incelemede;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık … ve savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,

II-Sanık … hakkında hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesine gelince;

Mağdur …’ya yönelik nitelikli yağma ve başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçlarından sanıklar … ve … hakkında hırsızlık ve banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan mahkumiyet hükümlerine yönelik İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.7.2011 gün, 2011/7-479 sayılı kararının sanıklar savunmanları tarafından temyiz davası açılması üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 26.5.2015 gün 2013/17020- 2015/40818 sayılı kararı ile;

”Adli sicil kaydına göre, Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/456-718 esas ve karar sayılı ilamı ile tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık … hakkında, 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış,

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-) Oluş ve dosya içeriği ile sanıklara suç atması için bir neden bulunmayan yakınanın anlatımlarına göre; sanıkların, 22/12/2009 tarihinde gece saat 20.30 sularında Çekmeköy ilçesi Taşdelen Beldesi Çamlık Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde yürüyen yakınanın omuzunda takılı ve içinde para, cep telefonu, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, banka kartları gibi eşyaların bulunduğu çantayı çekip aldıkları sırada yere düşürüp sürükledikleri, zararı ise, kovuşturma aşamasında giderdiklerinin anlaşılması karşısında; yağma suçunu işlediklerinin kanıtlandığı gözetilip 5237 sayılı yasanın 149/1-c,h ve 168. maddeleri uyarınca hükümlülükleri yerine, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile hırsızlık suçu kabul edilip yazılı biçimde karar verilmesi,

2-) Ceza Genel Kurulunun 18.10.2011 gün ve 2011/6-166, 213 sayılı kararı ışığında; sanıkların, yakınanın farklı bankalara ait birden fazla kredi ve banka kartları ile değişik zamanlarda para çekip alışveriş yapmaları biçiminde gerçekleşen eylemlerinin 5237 sayılı TCY’nin 245/1 ve 43/1. maddelerine uyan tek suçu oluşturduğunun gözetilmemesi” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sonrası İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi 29.9.2015 gün 2015/279 -351 sayılı kararı ile;

”5320 sayılı Kanunun 8 ve 18/2. maddesi göndermesi gereği 1412 sayılı CMUK’un 326/3. maddesi uyarınca Yargıtay 6 Ceza Dairesi Başkanlığının 26.05.2015 tarih 2013/17020 Esas, 2015/40818 Karar sayılı, bozma ilamında yer alan eylemin, yağma suçunu oluşturacağına ilişkin 1 nolu bozma ilamına uyulmayarak mahkememizin 2011/7-479 Esas, ve karar sayılı kararında yer alan eylemin, hırsızlık suçunu oluşturduğuna ilişkin kararda ısrar edilmesine, (Direnilmesine)” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.

Bu hükmün sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ”bozma” istekli 09/12/2015 gün ve 2-2015/380133 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderilmekle;

”Oluş ve dosya içeriği ile sanıklara suç atması için bir neden bulunmayan yakınanın anlatımlarına göre; sanıkların, 22/12/2009 tarihinde gece saat 20.30 sularında … ilçesi … Beldesi … Mahallesi … Caddesi üzerinde yürüyen yakınanın omuzunda takılı ve içinde para, cep telefonu, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, banka kartları gibi eşyaların bulunduğu çantayı çekip aldıkları sırada yere düşürüp sürükledikleri, zararı ise, kovuşturma aşamasında giderdiklerinin anlaşılması karşısında; yağma suçunu işlediklerinin kanıtlandığı gözetilip 5237 sayılı Yasanın 149/1-c,h ve 168. maddeleri uyarınca hükümlülükleri yerine, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile hırsızlık suçu kabul edilip yazılı biçimde karar verilmesi” gerekçesine dayanan Dairemizin 26.5.2015 gün 2013/17020-2015/40818 kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.9.2015 gün 2015/279 -351 sayılı ilamındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,

CMK’nin 307/3. maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.