Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/6071 E. 2019/2682 K. 29.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6071
KARAR NO : 2019/2682
KARAR TARİHİ : 29.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I-Sanık …’un, yakınan …’ya yönelik hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olan TCK’nin 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının, infazda gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık … savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,

II- Sanık …’un, yakınanlar … ve …’ya yönelik hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit ve yakınan …’ya yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Oluş ve dosya içeriğine göre; yakınan …’nın, kovuşturma sırasında ölen sanık …’un kurucusu olduğu toz boya üreten “… ” isimli işyerinin gayrı resmi ortağı olduğu, firmanın faaliyet alanı ile ilgili asıl bilgi ve emek sahibi olan yakınanın, aşırı borçlanma nedeniyle bir süre sonra işyerinde meydana gelen ekonomik dar boğaz sonrasında işletmeye gelmemeye başladığı, ortaklık ilişkisinin bitirilmesi ve/veya işletme borçlarının ödenmesi hususunda konuşmak üzere, Manisa il merkezinde bulunan bir çay bahçesinde sanık … ile yakınan …’in buluştukları, sanığın burada “Ben çocuklarım ile senin arandan çekileceğim, çocuklarıma seni parçalattıracağım” dediği;

Anılan görüşmeden sonra, sanık …’in oğlu olan sanık …’un, 13/02/2015 tarihinde değişik zaman aralıklarında, müştekinin telefonuna; “Oğlum bak av gel sana bisey kimse yapamaz gel çalıs kzandır”, “Ama sende biraz da böyle yaparsan annen, baban, kardesinde zarar görür, ben seni aramaya çıkmamışım, çıkarsak emin ol ilk evinden başlarım, seni de buluruz, git babamla konuş adam ol kendi peşine düşürme aramayalım seni”, “Gel buraya bize ya kazandırcan yada vercen öyle kurtulursun”, “Olum telefonu ac, bi si de biz senin amacını öğrenelim, biz gerekeni yaparız rahat ol” şeklinde mesajlar gönderdiği;

Bu aşamadan sonra sanıkların yakınan …’in babası olan mağdur …’yı muhatap alıp tehdit etmeye başladıkları, bu kapsamda, yakınan …’ın… numaralı telefon hattını birçok kez arayan sanıkların, ilk seferinde 400.000 TL istedikleri yakınana; “Bu parayı kendilerine vermeleri durumunda rahat bırakacaklarını aksi takdirde öldüreceklerini” söyledikleri, daha sonra istemlerini 800.000 TL’ye çıkardıkları;

Her iki tarafın da ortak tanıdığı olan tanık …’in, sanık …’un …’ya iletmesi için “Hepimiz de tüm ailemiz de ölsek de yok olsak da o parayı onda bırakmayacağız, kaçmamış olsaydı zararımıza razıydık”, şeklindeki ve “Benim bu işten 800.000 TL zararım var, kaçmamış olsaydı, 300.000 TL verecektim, ben bu parayı … ve …’dan talep ediyorum”, şeklindeki söz ve taleplerini yakınanlara ilettiği,

Nihayet, 20/02/2015 günü, ikamet adresinin bulunduğu sokakta yürüyen mağdur …’nın arkasından yaklaşan sanık …’un, elindeki bıçakla bir anda yakına sarılıp, arka sağ baldırından darp edip olay yerinden kaçtığı;

Bu olaydan bir gün sonra, 21/02/2015 gece vakti, sanık …’ın yakınan …’ın telefonunu arayıp “400.000 TL para vermezse öldüreceğini, kanını içeceğini” söyleyip, devamında sinkaflı hakaret ettiği olayda;

Öncelikle, her iki mağdur Mahkeme huzurunda dinlenip, gerektiğinde işletme kayıt ve defterleri getirtilip, yakınan …’nın, … ile yakınan … arasındaki hukuki ilişkide taraf sıfatının bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre tüm deliller bir bütün halinde değerlendirilmek suretiyle sanık …’un her bir mağdura karşı eyleminin hukuki nitelendirmesinin yapılması gerektiği gözetilmeden, yerinde yeterli olmayan gerekçe ile, yazılı şekilde uygulama yapılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış haklarının korunmasına, 29/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.