YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3800
KARAR NO : 2018/8160
KARAR TARİHİ : 20.12.2018
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağmaya kalkışma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2009 ve 07/04/2016 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanıklar …, … ve … hakkında yağmaya kalkışma suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin TCK’nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar …, … ve … savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
II-) Sanıklar … ve … hakkında yağmaya kalkışma suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan sanıklar … ve …’in eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nin 497/2, 55/3. maddesindeki yağma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 102/3. maddesi ile 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin aynı suça uyan
149/1-a-c-d-h, 31/3, 66/1-d, 66/2. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Kanunun hükümlerinin sanıklar lehine olması ve aynı Kanunun 66/1-d ve 66/2. maddelerinde öngörülen 10 yıllık olağan dava zamanaşımının karar tarihi olan 20/09/2006 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanı ve sanık …’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.