Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/355 E. 2018/7690 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/355
KARAR NO : 2018/7690
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : 5271 sayılı CMK’nin 323/1. maddesi gereğince 28/11/2012 tarih ve 2011/398 Esas 2011/432 Karar sayılı hükmün onaylanması

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya içerisinde fotokopisi bulunan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesinin 30/01/2006 tarihli raporunda; “Sanıkta cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan orta derecede zeka geriliği saptandığı, dava dosyasının tetkikinde hayatının ilk yıllarından beri kendisinde mevcut olup ve sürecek olan bu zeka geriliğinin olay tarihinde de mevcut olduğu ve sanığın suçunu bu zeka geriliğinin sonuç ve ifadesi olarak işlemiş olduğu, bu duruma göre, sanığın 20.01.2006 tarihinde sanığı bulunduğu cep telefonu hırsızlığı suçunun ceza sorumluluğuna haiz olmayıp hakkında TCK’nin 32/1. maddesinin tatbikinin uygun olduğunun belirtildiği, temyize konu 21.11.2011 tarihli eylem yönünden, ceza sorumluluğu bulunup bulunmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulun’dan alınan 24/11/2014 tarihli raporda ise; cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre
sanığın 21/11/2011 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğunun bildirildiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için sanığın dava dosyası ile birlikte Adli Tıp kurumuna sevk edilerek, Adli Tıp Genel Kurulu tarafından, sanığın bizzat muayene edilmesi suretiyle rapor alınarak, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Cumhuriyet Savcısının karar yerinde gösterilmemesi suretiyle CMK’nin 220/1-c maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 06/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.