Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/2896 E. 2019/634 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2896
KARAR NO : 2019/634
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit suretiyle kendiliğinden hak alma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında tehdit suretiyle kendiliğinden hak almak suçundan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2-3. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına,

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Katılan …’ın aşamalardaki beyanında; kiracısı olması nedeniyle tanıdığı matbaa kağıt ticareti ile uğraşan sanık …’den 2001 yılının ilk aylarında % 10 faizle 92 milyar TL borç alıp aynı miktarlı vade tarihleri olmayan senet ve çek imzalayıp sanığa verdiğini, Haziran 2001 – Mayıs 2003 tarihleri arasında her ay 9 milyar 200 milyon TL şeklinde olmak üzere borcun tamamını ödediğini ancak sanıktan çekini alıp senedini alamadığını, 2003 yılının Şubat ayında daire satın almak için sanık …’den yine 250 milyar TL borç alıp karşılığında sanığa her biri 125 milyar TL miktarlı, vade tarihleri 10-20 Haziran 2003 olan 2 adet ve her biri 12 milyar 500 milyon TL miktarlı 6 adet çek verdiğini, ilk taksit olan 125 milyar TL’yi süresinde ödediğini ancak ikinci taksiti süresi geldiğinde ödememesi üzerine sanık …’in borcun ödenmesi konusunda tehdit edip sıkıştırmaya başladığını, bir süre sonra sanık … ve hakkındaki dava dosyası tefrik edilen …’ın iş yerine gelip tehditle sanık …’in iş yerine götürdüklerini, sanıklar …, …, ve vefat edip hakkında düşme kararı verilen suç arkadaşları …’in zorla toplam 474 milyar TL miktarlı 12 adet çek imzalattırdıklarını, bir süre sonra sanık …’in almış olduğu çek ve senetlere karşılık …’de bulunan dairesini devretmesini talep ettiğini, sanığın bu talebini kabul etmesi üzerine sanık …’in talimatıyla …’de bulunan daireyi sanık …’e devrettiğini, devirden sonra sanık …’den çek ve senetleri istediğini ancak sanığın olumsuz yanıt verdiğini, aynı gün akşam saatlerinde sanık …’in mağduru arayıp “Devrini yaptığı …’deki evin ipotek için yeterli olmadığını, annesi …’ye ait gayrimenkullere de … adına ipotek konulmasını” istediğini söylemesi üzerine durumu annesine anlattığını, annesi …’nin “Dostluklar bozulmasın, başına kötü bir şey gelmesin” deyip ertesi gün sanık … ile birlikte tapu dairesine giderek bir dairenin daha sanık …’e devrinin yapıldığını, bir süre sonra sanıkların yine tehdit edip annesi …’ye ait …’daki dükkan ile Kemerburgaz’daki yazlığın sanık …’e devredildiğini, tüm bu ödemeler ve devirlere rağmen çekler ve senetlerin kendisine iade edilmediğini, iddia ettiği,
Sanık …’in ise soruşturma aşamasında 23.10.2003 tarihinde savunman huzurunda Cumhuriyet Savcısı’na verdiği ifadesinde; katılanın kendisinden ev almak için 250 milyar TL borç aldığını, bu borca karşılık çek aldığını, alacağını garanti altına almak için katılanın babası … ’ın da cirosu olduğunu ancak çekler ödenmeyince borcu ileri tarihe erteleyerek 10 adet çek aldığını, katılanın birikmiş borcu nedeniyle bu borçları da çeklere yansıttığını, bu şekilde katılanın borcunun toplam 474 milyar TL olduğunu, kendisinin bu çekleri tehditle imzalatmadığını, çeklerin zamanında ödenmemesi üzerine katılanın annesi … üzerine kayıtlı taşınmazları satmak istediğini, alacaklarını kurtarmak için bunu kabul edip katılanın ve annesi …’ın kendi rızaları ile devir işlemlerini yaptıklarını, satışı yapılan taşınmazların üzerinde başka şahıslara olan borçlardan dolayı ipotekler olduğunu, bu ipotekleri de borçları ödeyip kaldırdığını, katılanın borcunun bu nedenle 804 milyar TL’ye yükseldiğini, ipoteklerin kaldırılması sırasında memleketteki işleri sebebiyle şirketinin müdürü olan …’nın devir işlemleri ile ilgilenip tapuları üzerine aldığını, savunduğu, yargılama aşamasında ise, katılan …’a inşaat projesi nedeniyle 600.000 Amerikan doları verdiğini, bu alacağına karşılık suça konu çekleri aldığını, söylediği, ancak bu miktardaki bir alacakla ilgili belge yada banka dekontu sunulmadığı,
Tanıklar … ve …’ın; sanık …’in talimatıyla 3 kişinin gelip, katılan …’i zorla kendi iş yerinden alıp götürdüklerini, belirttikleri, yönündeki beyanları dikkate alındığında;
Katılan ve sanık …’in arasındaki gerçek alacak-borç miktarının neden ibaret olduğu, duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanıp, borcun ödenmesinde bir gecikme olup olmadığı, varsa ödemedeki gecikme nedeniyle borcun kanuni faizi ile ne miktara ulaştığı tespit edilip, katılanın borcunu ödeme amacıyla kendisi ve/veya annesi adına kayıtlı olup devredilen gayrımenkullerin işlem tarihindeki gerçek değeri belirlenip, verilen çekler ve nakit ödemeler ile borcu karşılayıp karşılamadığı sanıkların talebinde bir aşkınlık ve nispetsizlik bulunup bulunmadığı duraksamalara yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra sanıkların suç teşkil eden eylemlerindeki hukuki vasıflandırmanın yapılması gerektiği düşünülmeden, bozma ilamında belirtilen eksiklikler giderilmeden, eksik soruşturma ile yetinilip, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 06/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.