Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/284 E. 2018/7757 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/284
KARAR NO : 2018/7757
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık … hakkında yakınan …’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle sanık … savunmanının temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
II-Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında yakınan …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar …, … ve … hakkında yakınan …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar … ve … hakkında yakınan …’a yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının TCK’nin 53. maddesinin uygulanması yönünden sanıklar …, …, … ve … yönünden infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmekle yapılan incelemede;
Sanık …’in, yağma suçunu silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında, olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza uygulaması yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, “Değerin azlığının” 5237 sayılı Kanuna özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı, mağdura yansımaları da gözetilerek gerçekten az kabul edilenin alınması durumunda somut olay ile ilgili bu hususlar değerlendirilip, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda koşulları bulunmadığı halde, TCK’nin 150/2. maddesinin düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek sanık …’in yağma suçundan kurulan cezasından indirim yapılması, sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken, koşulları oluşmadığı halde TCK’nin 29/1. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar …, …, …, … ve … savunmanları ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık … hakkında yakınan …’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nin 50. maddesinin 1.fıkrasında, seçenek yaptırımlar ana başlığı altında sayılmış bulunan (a, b, c, d, e, f) bentlerine birer alt başlık olarak yer verilmiş olması, böylece uygulayıcıya geniş bir alanda benzeri yaptırımları belirleme ve uygulama yetkisi tanımaktadır. Bunlardan “Belirli bir yerlere gitmekten ve belirli etkinlikler yapmaktan yasaklama” da anlatılmak istenen gidilmesi yasaklanan yer veya yapılması yasaklanan faaliyet herhalde her yer veya her faaliyet değildir. Sadace fail için işlediği suçun kriminojen ortam oluşturan yer veya faaliyettir. Bu bağlamda; somut olayın özelliklerine ve maddenin düzenleme amacına uygun yorum yapılarak yaptırım belirleme zorunluluğunun bulunduğu, bunun da öncelikle suçluyu ya da toplumu, kimi zaman her ikisini de korumaya yönelik bir güvenlik tedbiri niteliğini taşıması gerektiği gözetilmeden, kanun amacı ile uyumlu olmayan ve infazda duraksamaya neden olacak şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de,
Kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine ilişkin uygulamanın içeriğine göre TCK’nin 50/1. maddesinin (d) bendi yerine (f) bendinin gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.