Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/2023 E. 2018/8094 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2023
KARAR NO : 2018/8094
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun sanıkların çalıştıkları restauranta müşteri olarak gelip bir masaya oturmasıyla haklarında beraat kararı verilen şüpheliler … ve … isimli şahısların yanına gelip oturduklarını, kola sipariş verilmesi ile garsonların sigara ve çikolata; ardından ise içki ve çerez servis etmeleri üzerine, mağdurun rahatsızlık duyup masadan kalkmak istediği sırada garsonların ödeme yapmadan kalkamayacağını söyleyip ceplerini karıştırıp cep telefonunu alıp ardışık bir zaman dilimi içerisinde şikayet edebileceği gerekçesiyle mağdura geri verip, içlerinden birinin mağdurun arka cebinde bulunan 300 TL paranın zorla alındığı iddiası ile yasal müracaatı üzerine; mağdurun kolluk güçleriyle birlikte suçun işlendiği mahale arama kararıyla birlikte geldiğinde; restoranın sorumlu müdürü…, işyeri çalışanı …, …, …, … ve …’in yakalandığı; mağdurun … ve …’i masasına oturan bayanlar olarak; … ve …’yı kendisine servis yapan garsonlar olarak teşhis edip; kalkmak istediği sırada kolundan tutarak eşgalini vermiş olduğu 35-40 yaşlarında, 1.70-1.75 boylarında, 80-85 kilolarında kır saçlı eliyle işaret ettiği bir şahsın kollarından tuttuğunu, cebinden 300 TL para alan şahısların için halen restoranda bulunmadığını beyan ettiği; bunun 04.05.2014 tarihli “Olay-yakalama-teşhis-savcı görüşme tutanağı” olarak dosyaya yansıtıldığı; soruşturma aşamasında usülüne uygun bir teşhis işleminin bulunmayıp, mahkeme aşamasında da sanıklar ile mağdurun aynı oturumda beraber bulunmadığı; mağdur tarafından eşgal bilgileri yansıtılan şahısların mevcut sanıklarla örtüşüp örtüşmediğinin ise tutanaklara yansıtılmadığının anlaşılması karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında da açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu yönündeki kararının ışığında; olanaklı ise sanıklar ve mağdurun aynı oturumda mahkeme huzurunda bulundurulup yüzleştirilmesi; olanaklı olmadığı taktirde sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının elde edilip mağdura gösterilerek her bir failin eylem ve söylemleri duraksamaya yer olmayacak şekilde açıklattırıldıktan sonra; olayla ilgili bilgisi olduğu anlaşılan tanık …’in de açık kimliği ve adresi tespit edilerek duruşmada dinlenilip olayla ilgili antlı beyanı alındıktan sonra; delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi; sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre ise; sanıkların eylemini işyerinde işlemesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nin 149/1. maddesinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerekliliğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …ve … savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak CMK 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.