Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2016/1893 E. 2019/256 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1893
KARAR NO : 2019/256
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Mağdur … beyanlarında özetle; sanık …’ın sahibi olduğu Trans … Uluslararası Nakliyat isimli işyerinde 2005 ile 2009 yılları arasında tır şoförü olarak çalıştığını, bu işyerinde çalışırken 2007 yılında İstanbulda bulunan evini sattığını, …’in maddi sıkıntı içerisinde olduğunu söyleyerek kendisinden para istemesi üzerine toplamda 59.000 TL parayı …’e verdiğini, sonrasında sanık …’in bu parayı parça parça kendisine ödediğini, aralarında alacak borç kalmadığını, 2009 yılında şirketin tasfiye halinde olması nedeni ile işten ayrıldığını, 17/10/2014 tarihinden bir sene öncesinden başlayarak sanık …’in, kendisine ödediği paraları borç olarak verdiğini söyleyerek sürekli olarak para istediğini, olay tarihinde de çalışmakta olduğu iş yerine yanında sanık … da olduğu halde geldiğini ve borcu olduğunu iddia ederek parayı istediğini, sanık …’e borcunun olmadığını söylemesi üzerine sanık …’ın kendisini tehdit ettiğini beyan ettiği,

Sanık … aşamalarda, Trans … isimli nakliyat firmasının sahibi olduğunu, mağdurun da bu işyerinde tır şoförü olarak çalıştığını, çocuğunun hasta olduğunu ve tedavisi için Almanya’dan cihaz gelmesi gerektiğini ve bedelinin 25.000 TL olduğunu, bunun için para gerektiğini söylemesi üzerine mağdura 25.000 Euro borç verdiğini, bu paranın bir kısmını mağdurun zamanla iade ettiğini, geriye 8.800 Euro alacağının kaldığını, mağdurun kendisini sürekli olarak oyaladığını ./..

ve parasını vermediğini, en son olay günü yanında aynı işyerinde çalıştığı sanık … olduğu halde mağdurun çalıştığı iş yerine gittiklerini ve alacağını istediğini ancak mağdurun borcunu kabul etmediğini, mağduru tehdit etmediklerini beyan ettiği,

Sanık … aşamalarda, Trans … Nakliyat şirketinde ortak olarak çalıştığını sanık …’in aynı zamanda bacanağı olduğunu, 17.10.2014 günü saat:16.00 sıralarında …’ın daha önceden alacağı olan …’nun işyerine gidelim parayı alalım dediğini, birlikte…nın çalıştığı DNT Uluslararası Taşımacılık isimli işyerine gittiklerini, …’in…’ya para için geldiğini söylediğini,…’nın da “Ben o parayı yedim kimseye borcum yok” dediğini, …’in…’ya 14.000 euro borcu olduğunu söylediğini, hatta daha önceden yine para istemeye geldiğinde kendisi 8.800 euro borcu olduğunu söylediğini,…’nın da benim kimseye borcum yok, dövdürürüm dediğini, bunun üzerine sanık … ile birlikte oradan ayrıldıklarını üzerine atılı suçu işlemediğini savunup,

Tanık … ise, TNS Uluslararası Taşımacılık isimli işyerinde muhasebeci olarak çalıştığını, 17.10.2014 günü saat: 16.30 sıralarında işyerinde bulunduğu bir esnada önceden tanımadığı … ile … isimli şahısların işyerine geldiklerini,…’ya “Senden alacağımız parayı almaya geldik dediklerini,…’nın da şahıslara benim size borcum yok dediğini, … isimli şahsın da…’ya “Senin …’e 8.800 euro borcun var, bu parayı sana yedirmem bundan sonra muhatabın benim, bu parayı ödeyeceksin” dediğini,…’nın da “Ben seni tanımıyorum, benim sana ve …’e borcum yok” dediğini, …’in…’ya “Senin bize 8.800 euro borcun var haram zıkkım olsun” dediğini, …’in tekrar “Kulüpçüyü ararım seni dağa kaldırır g… jop sokarım, jopun üstüne oturturum, burada bir şey yapmam, dışarıda bulurum” dediğini,…’nın da “Benim kimseye borcum yok” demesi üzerine bu gelen şahısların oradan ayrılıp gittiklerini,
Tanık …’ın beyanında, … Uluslararası Taşımacılık isimli işyerinde şoför olarak çalıştığını, olay tarihinde işyerinde şoför arkadaşlarla bulunduğu esnada daha önceden tanımadığı … ile ismini orada öğrendiği … isimli şahısların Bulgaristan plakalı bir araç ile işyerine geldiklerini, …’in işyerinde baş şoför olarak çalışan …’na “Senin …’e 3-4 bin euro borcun var, bu parayı sana yedirmem, bundan sonra muhatabın benim, bu parayı ödeyeceksin” dediğini,…’nın da benim sana ve kimseye borcum yok dediğini, …’in de borcun 8.800 euro olduğunu haram zıkkım olsun dediğini, …’in tekrar “Senin g… jop soktururum” dediğini daha sonra bu gelen şahısların oradan ayrılıp gitttiklerini,
Tanık …’ın alınan beyanında, olay tarihinde işyerinde bulunduğu bir sırada … ile … isimli şahısların Bulgaristan plakalı bir araç ile işyerine geldiklerini, işyerinde çalışan mağdura …’in “Senin …’e 3-4 bin euro borcun var, bu parayı sana yedirmem, bundan sonra muhatabın benim, bu parayı ödeyeceksin” dediğini,…’nın da benim sana ve kimseye borcum yok dediğini, …’in de “8.800 euro olduğunu haram zıkkım olsun dediğini, …’in tekrar “Kulüpçüyü ararım seni dağa kaldırır g…. jop soktururum” dediğini, daha sonra bu şahısların oradan ayrılıp gittiklerini beyan ettiklerinin anlaşılmıştır.
Tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada önce sanık … ile mağdur … arasında hukuken korunan bir alacak borç ilişkisinin bulunup bulunmadığı, öncelikle tesbit edilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tesbiti gerekmediği;
1- Hal böyle olunca sanık …’ın sahibi olduğu şirketten mağdura bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise miktarı, mağdur …’nun ise 2007 yılında …’da herhangi bir ev satışı yapıp yapmadığının, yapılmış ise satış tarihi ve bedeli, mağdur …’nın belirtilen tarihlerde kendisi ve/veya bir yakınının rahatsızlığının olup olmadığı ile varsa tedavi için Almanya’dan bir cihaz getirilmesinin gerekip gerekmediği, getirilmiş ise buna ilişkin belgeler araştırıp,
2007 yılı ve sonrasında sanıklar … ve … arasındaki hukuki ilişki ve/veya ortaklık, bir akrabalık ilişkisi olup olmadığı varsa, ne zaman başlayıp sürdüğü, sanık … ile mağdur … arasındaki ilişki dönemini kapsayıp kapsamadığı,
Hususlarının resen araştırılıp sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kabule göre de;
a-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine, 5271 sayılı CMK’nin 326/2. maddesine aykırı biçimde ‘Yargılama giderinin sanıklardan eşit olarak tahsil edilmesi’ biçiminde karar verilmesi,
b- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK’nin 53/1-b maddesinde yazılı, “Seçme, seçilme ve diğer siyasi
hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … savunmanları ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.