YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1202
KARAR NO : 2019/545
KARAR TARİHİ : 31.01.2019
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, hürriyeti tahdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar … ve … haklarında yağma ve hürriyeti tahdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde suç tarihinin 05.04.2013 yerine karar başlığında 05.03.2013 olarak gösterilmesi yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilip;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 1194/105 sayılı kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; sanıklar mağdurdan yağmaladıkları cep telefonunu sattıkları, “… Elektronik” isimli işyerini göstererek, buradan telefonun alınarak, yakınana teslimini sağlamışlarsa da; telefonu satın alan kişinin zararı giderilmediğinden TCK’nin 168.maddesinin koşulları olmadığı halde, uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar … ve … savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-17.08.1999 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşından küçük sanık … hakkında “Suçun anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği” yönünde usulüne uygun bir rapor alınmadan” … … Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2013 gün ve 2013/2659 nolu iddianamesiyle açılan kamu davasını yürüten mahkemenin;
Adli Tıp uzmanı doktor tarafından düzenlenen 18/11/2014 tarihli raporda; “Sanık …’nün işlediği iddia olunan ‘Yağma’ fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmiş olduğu; 10/09/2013 tarihli sosyal hizmet uzmanı tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporunda ise “İşlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yaşıtlarına göre yeterince gelişmemiş olduğu yönünde” kanaatlari içermesi ve her iki raporun olaydan daha sonraki dönemlerde düzenlenmiş olması ile dikkate alındığında, ortaya çıkan duraksamalı halin öncelikle; usulüne uygun yol ve yöntemle giderilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri lüzumu,
2-Kabule göre de; yasal koşulları oluşmadığı halde TCK’nin 168.maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 31/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.