YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8610
KARAR NO : 2015/45237
KARAR TARİHİ : 23.11.2015
Tebliğname No : Karar Düzeltme (itiraz) – 2015/346661
Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi – Kapatılan Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2014 tarihli ve 2012/20 Esas, 2014/1 sayılı kararına ilişkin sanıklar ve savunmanlarının temyizi üzerine Dairemizin 17/06/2015 tarih ve 2014/14527 Esas, 2015/41692 sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/11/2015 gün ve 2015/346661 sayılı yazısı ile kararın düzeltilmesi isteminde bulunulması üzerine dosya 13/11/2015 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK’nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.11.2015 gün ve KD-2015/346661 itiraz sayılı yazılarında özetle;
“Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2014 gün ve 2012/20 Esas 2014/1 sayılı kararı ile sanıklar A..T.. A.., B.. K.., F.. A.. ve Ü.. E..’in diğer sanık M..T..ile birlikte Mağdur G..(A..) Ö..’ün evinin kurşunlanması olayında sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü tesis ettiği,
Mahkeme olayı ve sanıkların hukuki durumunu gerekçelendirirken sanıklar Ahmet Turan Aris, Bahri Kurt, F.. A.. ve Ü.. E..’in “sanık M..T..’un sabit görülen silahlı tehdit suçunu işlediği sırada onun yanında bulunarak destek ve cesaret verdikleri, araçla olay yerine getirdikleri ve bu şekilde suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdıkları sonucuna varıldığından,bu sanıkların suçları sabit görülmekle birlikte suçun icrasını doğrudan gerçekleştirmeyip icrasına yardımcı olmaları nedeniyle cezalarından TCK’nın 39/2-c maddesi gereğince indirim yapılmıştır” şeklinde uygulama yapılacağı belirtilmiş,
Mahkeme hüküm tesis ederken, sanıklardan A..T..A.. ve B.. K.. yönünden müşteki G..(A..)Ö..’ün evinin kurşunlanması nedeniyle TCK’nın 106/2-a-c-d madde uygulamasından sonra TCK’nın 39/2-c maddesi ile uygulama yaptığı,
Ancak, sanıklar F.. A.. ve Ü.. E.. yönünden TCK 106/2-a-c-d uygulamasını TCK 37. maddesi delaletiyle yaparak kararda çelişki yarattığı anlaşıldığından sanıklar F.. A.. ve Ü.. E..’in mağdur G..(A..) Ö..’e karşı tehdit suçu yönünden hukuki durumlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle Yüksek Daire’nin kararına itiraz edilmesi düşünüldüğünden,
Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 17/06/2015 gün 2014/14527 Esas,2015/41692 sayılı kararının bu suç yönünden kaldırılması talep edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yukarıda ayrıntıları gösterilen itiraza konu ettiği mağdure G..A..’ün evinin kurşunlanması suretiyle tehdit suçunu, sanıklar M..T.. ile birlikte A..T.. A.., B.. K.., F.. A.. ve Ü.. E..’in işledikleri hususu tartışmasızdır. Mahkeme, kabul ve gerekçe bölümünde adı geçen sanıkların eylemde yer aldıklarını kabul etmesine karşın, sanık M..T… 5237 sayılı Yasanın 37. maddesi gereğince; diğer sanıklar A..T..A.., B.. K.., F.. A.. ve Ü.. E..’i anılan Yasanın 39. maddesi gereğince sorumlu tutmuştur. Ancak hüküm fıkrasında sanıklar A..T..A.. ve B.. K.. hakkında adı geçen Yasanın 106/2-a, c, d, 39/2-c; diğer sanıklar F.. A.. ve Ü.. E.. hakkında aynı Yasanın 106/2-a, c, d, 37. maddeleri uyarınca ceza tayin etmiştir. Dairemiz bu eylemi değerlendirirken, TCK’nın 37. maddesi gereğince tüm sanıkların sorumlu olmaları gerektiği kanaatine ulaşmıştır. Zira bu suç nedeniyle verilen hüküm onama bölümüne alınarak, sanıklar A..T..A.. ve B.. K.. yönüyle hatalı olarak indirim yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamamıştır.
Dairemiz maddi hata olması kuvvetle muhtemel çelişkili uygulamayı denetlemesine karşın, eleştiri kısmında anlatıldığı üzere, “…..sanıklar M.. T.., F.. A.. ve Ü.. E.. ile birlikte mağdure G..A..’ün evini kurşunlamak suretiyle tehdit suçunu doğrudan işleyen sanıklar A..T..A.. ve B.. K.. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 37/1.maddesi yerine aynı Yasanın 39.maddesiyle uygulama yapılması….” şeklinde belirtilerek eylemin doğrudan işlendiği ve kabulün de bu yönde olması gerektiği düşüncesindedir. Dairemizin onama kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar vermek gerektiği anlaşılmakla,
Yukarıda izah olunduğu üzere;
1)-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ REDDİNE,
2)-Dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.