YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8052
KARAR NO : 2016/637
KARAR TARİHİ : 11.02.2016
Tebliğname No : Karar Düzeltme – (itiraz)
Sanık … … hakkında yağma suçundan açılan kamu davası sonucunda; mahkumiyetine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.12.2005 gün ve 2005/378 esas, 2005/311 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmekle, Dairemizin 22/10/2007 gün ve 2006/21701 esas, 2007/10648 karar sayılı red kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/10/2015 gün ve 6-2015/327097 sayılı yazısı ile İTİRAZ kanun yoluna başvurulmuş olup;
Sanık … … hakkında açılan kamu davası sonucunda; mahkumiyetine ilişkin aynı mahkemeden verilen 14/04/2015 gün ve 2014/277 esas, 2015/201 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, sanık … … savunmanı tarafından istenilmekle dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının aynı gün ve sayılı yazısı ile 26/10/2015 tarihinde Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
I-Sanık … … hakkında kurulan Ağır Ceza Mahkemesinin 16/12/2005 gün, 2005/378 esas ve 2005/311 karar sayılı hükmüne yönelik itirazın incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 6352 sayılı yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince;
a-)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
b-)Dairemizin 22/10/2007 gün, 2006/21701 esas ve 2007/10648 karar sayılı, sanık … … hakkında Red ilamının kaldırılmasına karar verilerek,
c-) Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 günlü 2008/9-7-56 ve 13/05/2008 günlü 2008/10-101-113 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, “kendisine zorunlu savunman atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu savunmana yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmaz.
Bu durumda zorunlu savunman velev ki sanığın lehine gibi görünen bazı işlemler yapsa; örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi, hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi ve sanık tarafından temyiz dilekçesinin verilmesi halinde, temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiğinin” anlaşılması karşısında; hüküm sanık … …’in Yasa gereği zorunlu olarak atanan savunmanı … … …’in yüzüne karşı verilip, adı geçen savunman tarafından temyiz edilmemiş ise de; sanığın atanan bu savunmandan haberdar olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;
1-)Anayasanın 141/3, 5271 sayılı TCK’nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri gözetilmeden, gerekçeden yoksun biçimde hüküm kurulması,
2-)13/12/2004 tarihli ilk hükmün Dairemiz tarafından sanık aleyhine bozulmuş olması karşısında; 1412 sayılı CMUK’nın 326.maddesi uyarınca, sanığa bozmaya karşı diyecekleri sorulması gerektiği gözetilmeden duruşmaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
II-)Sanık … … hakkında Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2015 gün, 2014/277 esas ve 2015/201 karar sayılı hükmüne yönelik yapılan temyizin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyuyan bozmaya gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Sanık savunmanının 05/12/2014 tarihli dilekçesinde “yakınanların davet edilerek zararlarının tespit edilmesini ve kendilerine tazmin imkanının tanınmasını” talep ettiğinin anlaşılması karşısında; yakınanların zarar miktarının saptanıp, sanığın talebi halinde ödeme yeri belirlenip, uygun süre verilerek, zararı gidermesi olanağı sağlanmadan, yazılı biçimde karar verilmesi,
2-)16/12/2005 tarihli hükmün (5) numaralı bölümünde sanık hakkında yakınan … …’a yönelik yağma suçundan 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-b-c-d-h ve 62. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezasına hükmedilmesine karşın, son hükümle 1412 sayılı Yasanın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı korunurken 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini,
3-)5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanıklar yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, sanığın suç arkadaşıyla birlikte, gece vakti yakınanların konutuna girerek, silahla tehdit edip cebir kullanmak suretiyle beş yakınanı bir odaya götürüp yere yatırdıktan sonra, üzerlerinde ve evde buldukları para ve birçok cep telefonunu yağmaladıkları olayda; her bir yakınana yönelik eylemle ilgili 765 sayılı TCK’nın 499/1(2.cümle), 522(eşyaların değeri tespit edilerek sonucuna göre), 59/2. maddeleri ile 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-c-d-h, 168 ((1) numaralı bozmanın sonucuna göre), 62, 53; 109/2, 109/3-a-b, 62, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı uygulama yapılıp, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak, lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … … savunmanı ile sanık … …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık … … hakkında diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.