Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2015/7578 E. 2016/697 K. 08.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7578
KARAR NO : 2016/697
KARAR TARİHİ : 08.02.2016

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, hakaret, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

1-Sanıklar … … ve … …’ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, sanık … …’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve hakaret suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde;

Sanık … …’in adli sicil kaydında görülen Sulh Ceza Mahkemesinin 29/01/2014 tarihinde kesinleşmiş, 2013/686 Esas – 2014/4 Karar sayılı, tehdit suçundan 3.600.-TL adli para cezası ile hükümlülüğüne dair ilamının tekerrüre esas olduğu gözetilmeyerek bu sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık … … ve savunmanı ile sanıklar … … ve … … savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,

2-Sanık … …’in yağma suçundan hükümlülüğüne dair kararın yapılan temyiz incelemesinde;

Mahkemece sanık … …’in yağma suçunu silahla ve gece vakti işlediği kabul edilerek bu nedenle teşdiden ceza tayin edildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 149/1 maddesinin “h” bendinin mahallinde hüküm fıkrasına ilavesi suretiyle bu husustaki maddi hatanın giderilmesi olanaklı görülmüştür.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık … …’in savunmasında soruşturma aşamasında tahliye olmasından sonra katılan ile bir kafede buluştuklarını ve bundan bir hafta on gün sonra telefonu iade ettiğini söylediği, bu hususta beyanı alınmayan ve polisteki 19/10/2014 tarihli ifadesinde olaydan sonra cep telefonu hatlarını iptal ettirerek aynı numaralara yeni sim kartlar aldığını söyleyen katılanın, 09/06/2015 tarihli duruşmaya katılarak cep telefonunu ibraz edip sanık …’ın olaydan önce 21/03/2014 tarihinde gönderdiği iki adet mesajının içeriğini tespit ettirdiği, katılanın eski sim kartlarının yağmalanan telefonlarla birlikte gitmesi ve aynı hatlara alınan yeni sim kartlarının olaydan önceki tarihli mesajları ihtiva etmesinin mümkün olmadığının anlaşılması karşısında, 09/06/2015 tarihli duruşmada mahkeme heyetine ibraz ettiği cep telefonunun sanık …’ın yağmaladığı telefonlardan birisi olup olmadığının, zararının giderilip giderilmediğinin, giderilmiş ise ne zaman giderildiğinin, kısmen giderilmiş ise 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi uyarınca kısmi iade nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediğinin sorulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … … ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.