Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2015/576 E. 2015/42460 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/576
KARAR NO : 2015/42460
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

Tebliğname No : 2 – 2014/314117
MAHKEMESİ : Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2014/223 (E) ve 2014/174 (K)
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

1- Sanık M.. C.. ve savunmanının temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Sanık M.. C..’ın, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükümlülüğüne dair Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/05/2013 tarih 2012/397 Esas ve 2013/126 Karar sayılı karar sanık savunmanı tarafından temyiz edilmiş ise de yerel mahkeme tarafından süre yönünden sanık savunmanının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Diğer sanık M.. D.. ve Savunmanının temyiz istemi üzerine dairemizin 29/04/2014 tarih, 2014/2354-8548 Esas, Karar sayılı kararı ile adı geçen sanığın yağma suçundan hükümlülüğüne dair kararın onanmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükümlülüğüne dair kararın bozulmasına ve 1412 sayılı CMUK’nın 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık M.. C..’a sirayetine karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme bozmaya uyup yargılamaya devam etmiş; sanıklar M.. D.. ve M.. C..’ın 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/3-b, 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına hükmetmiş, mahkemenin bu hükmü sanık M.. C.. ve savunmanı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Temyiz davasının açılabilmesi için bu konuda bir isteğin bulunması gerekir. Sanıklardan birinin temyiz istemi, diğerinin de istemi yerine geçmez. Kanun yoluna başvuru talebi yoksa verilen karar kesinleşerek, kesin olmanın hukuki sonuçlarını doğurur. Temyiz etmeyen sanıkların, hükmü temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılması adalete aykırı olduğundan, yasa koyucu, adli yanılgıları önleme ve
BOZMA ÜZERİNE

adaleti sağlamak için genel kurallardan ayrılmış; temyiz isteminde bulunulmuş gibi inceleme yapılmasında yarar görmüş ve “bozmanın sirayeti” müessesesini kabul etmiştir. Sirayetin söz konusu olduğu durumlarda, bozma ilamı üzerine verilen uyma kararı ile temyiz etmemiş sanıklar duruşmaya çağırılarak (lehe bozmalarda tebligat yapılarak) haklarında kesin hüküm kaldırılıp yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.

1412 sayılı CMUK’nın 325. maddesine göre, sanık bozma kararının sonucundan yararlandırılmaktadır. Ancak, temyiz etmişcesine faydalanmanın kabul edilmesi, bu kimsenin bozmadan sonra yeniden verilecek yeni ve son kararı da temyiz edebilmesine olanak tanımamaktadır. Çünkü, sirayet, yasa gereği kabul edilmiş bir haldir. Bu bağlamda sanık sadece bozma kararının sonucundan yararlandırılmaktadır.

Hal böyle olunca,

Sanık M.. C.. hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan 09/05/2013 tarihli hüküm temyiz edilmeden kesinleştiğinden ve sirayet müessesesinin yasal sonucu gereği Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03/07/2014 gün ve 2014/223-174 sayılı kararı ile kurulan hükmü temyiz etme olanağı bulunmadığından, sanık M.. C.. ve savunmanının bu konudaki isteklerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince, tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,

2- Sanık M.. D.. ve katılan A.. E.. vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Sanık M.. C.. hakkındaki, Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/224-397 Esas, Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükümden sonra da ihbarda bulunulması olanaklı görülmüştür.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, katılan A.. E.. vekili ile sanık M.. D.. ve savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.