Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2015/4930 E. 2015/45152 K. 20.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4930
KARAR NO : 2015/45152
KARAR TARİHİ : 20.11.2015

Tebliğname No : Kanun Yararına Bozma-2015/245717

Yağma ve konut dokunulmazlığını ihlal etmek suçlarından sanık L.. T..’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 497/1, 522 ve 193/2. maddeleri gereğince 21 yıl ağır hapis ve 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 21/12/1998 tarihli ve 1998/168 esas, 1998/319 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 25/02/1999 tarihli ve 1999/762 esas, 1999/765 sayılı kararı ile onanmasına karar verilerek infazına geçilmesini müteakip 01/06/2005 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesi nedeni ile yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, hükümlünün yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149/1-a maddesi gereğince 13 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden verilen 1 yıl hapis cezasının aynen infazına dair MANİSA Ağır Ceza Mahkemesinin 19/09/2005 tarihli ve 1998/168 esas, 1998/319 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 29/06/2015 gün ve 2015/E-13341/42948 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/07/2015 gün ve KYB/2015/245717 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 18/08/2015 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:

Anılan Yazıda;

(1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3.maddeleri uyarınca, yeni kanununun sanık lehine hükümler getirip getirmediği ve kesinleşmiş hükümler açısından infaz aşamasında uygulanıp uygulanmayacağının tespit edilmesi bakımından, temel ceza maddesi yanında kanuni ve takdiri artırım ve indirim maddelerinin uygulanmasında hakimin taktir hakkını kullanarak karar vermesini gerektiren durumlar ile hükmün zat ve mahiyetinde değişiklik getirecek bir hususta öncelikle incelemenin duruşmalı olarak yapılması gerektiği gözetilmeden, adı geçen sanık hakkında yapılan uyarlama yargılaması neticesinde evrak üzerinden esas hakkında karar verilmesinde,

2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3.maddeleri gereğince lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçu yönünden hapis cezasının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre aynen infazına, yağma suçu yönünden hapis cezasının 5237 sayılı Kanunun 149/1-a maddesine göre belirlenip infazına karar verilerek karma uygulama yapılmasında isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiş ise de;

TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A

Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 03/10/2005 tarih, 1998/168 esas ve 1998/319 karar sayılı uyarlama kararının hükümlü Z.. Ü..’nün önceki yargılama aşamasında hükümlü tarafından verilen vekaletnameye dayanarak vekili olarak savunmanlığını yapan Avukat E.. U..’a tebliğ edildiği, vekalet ilişkisinin dolayısıyla savunmanlık görevinin, hükmün kesinleşmesiyle son bulduğu, bu nedenle de yapılan tebliğ işleminin hukuken geçerliliği bulunmadığı gibi söz konusu kararın hükümlü Z.. Ü..’ye tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanmadığı, kanun yararına bozmanın hakim ve mahkemelerce gerekli işlemler veya yargılama yapılarak verilen ve Yargıtay’dan geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlere karşı istenebileceği, yukarıda anlatılan nedenlerle kanun yararına bozma istemine konu uyarlama kararının henüz kesinleşmediğinin anlaşılması karşısında;

1-) Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 03/10/2005 tarih, 1998/168 esas ve 1998/319 karar sayılı uyarlama kararına yönelik kanun yararına bozma istemin bu aşamada REDDİNE,

2-) Hükümlünün anılan avukat ile vekalet ilişkisinin devam edip etmediği saptanıp, devam etmiyorsa yokluğunda verilen ek kararın hükümlü ye tebliğ edildiğine ilişkin belgenin varsa dosyaya eklenmesi, yoksa tebliği ile bu belge ve sunarsa temyiz dilekçesi de eklendikten sonra incelenmek üzere iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 20/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.