Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2015/4506 E. 2018/3297 K. 25.04.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4506
KARAR NO : 2018/3297
KARAR TARİHİ : 25.04.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılmak
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar … ve … savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Sanık … savunmanının, sanık hakkında Aksaray Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat hükümlerini 09/04/2014 günlü dilekçe ile yasal süresinde temyiz ettiği, ancak 05/06/2014 tarihli dilekçesi ile temyizden vazgeçtiği anlaşıldığından; dosyanın sanık … hakkında sanık savunmanının temyiz itirazları inceleme dışı bırakılarak; sanıklar …, … ve … hakkında yağma suçundan kurulan beraat ve sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin; sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar savunmanının temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılan incelemede;

Hükmolunan cezanın miktarına göre, sanıklar … ve … savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE;

I- Sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı sanıklar savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesinde:

24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK’nın 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüş,

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak,

Mahkemece 5271 sayılı Yasanın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanıklar hakkındaki 452,00 TL zorunlu müdafilik ücretine ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

II- Sanıklar … ve … hakkında yağma; sanık … hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:

1) Sanıkların saat 02.30 sıralarında akrabaları olan Bahar ile duygusal arkadaşlığı bulunan ve onunla buluşmak üzere evinin önüne gelen mağduru tehdit edip zorla Kaya Gölü yakınlarına götürüp sanık …’un “amcasının kızı Bahar’la adının çıktığını” söyleyip hep birlikte darp ettikleri olayda; sanıklar Yakup ve Mehmet ile el ve iş birliği içerisinde doğrudan hareket eden sanık …’nun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

2) Sanıklar hakkında 18/07/2008 tarihinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Aksaray Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açıldığı, mağdur ve müdafisinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden davaya katılma talebinde bulundukları, mahkeme tarafından mağdur ve müdafisinin davaya katılma taleplerinin kabul edildiği, Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 12/11/2008 tarihinde sanıkların eyleminin TCK 148, 149, 109/1-2-3b, 53 maddeleri kapsamında olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın …’ne gönderildiği, …’nin mağdur ve müdafisini görevsizlik kararına göre dinlediği, mağdur ve müdafisinin şikayetçi oldukları, 19/07/2013 tarihli celsede yağma suçundan açılmış müstakil bir dava bulunmadığı gerekçesiyle Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu, 05/09/2013 tarihinde Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanıklar hakkında yağma suçundan ayrıca bir kamu davası da açıldığı, açılan kamu davasının Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/296 Esasına kayıt edilip, anılan mahkeme 25.09.2013 gün ve 2013/296-342 sayılı ve dava dosyasının Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/5 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, anılan birleştirme kararı mağdur ve/veya zorunlu müdafine bildirilmediği bu durumu içermeyen şekilde, sadece bir duruşma gününün mağdura bildirim ile yetinildiği, mağdurun bu aşamadan sonra duruşmalara katılmadığı, mağdurun müdafii ise son celse gelip sanıkların cezalandırılmalarını istediği yağma suçu yönünden hükmü temyiz ettiği dikkate alındığında; öncelikle mağdur ve müdafiine sonradan açılan ve birleştirilme kararı verilen kamu davası ile ilgili usulüne uygun bildirim yapılıp, bu yönde beyanları alındıktan sonra hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden iddia ve delillerini mahkemeye sunma olanağını kısıtlayan biçimde duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.