Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2015/3751 E. 2015/45510 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3751
KARAR NO : 2015/45510
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2015/189701
MAHKEMESİ : Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2015
NUMARASI : 2014/41 (E) ve 2015/13 (K)
SUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık E.. Y.. savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Yasal süresinde ileri sürülmediği ve hükmedilen cezanın süresine göre de duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığı için sanık E.. Y.. savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421.maddeleri gereğince REDDİNE,

I- Sanıklar E.. Y.. ve M.. E..’in, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve mala zarar verme suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde;

Sanıklar E.. Y.. ve M.. E..’in, katılan Fatih’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının 5237 sayılı TCK’nın 109/3. maddesinin (a) ve (b) bentlerine aykırı biçimde silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken bu hususların dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş oldukları suçları için hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak, sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (c) bendinde yazılı haklarından kendi alt soyları dışındaki kişiler yönünden cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK’nın 53/1-b maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. E.. ve savunmanı ile sanık E.. Y.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanıkların, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanıklar E.. Y.. ve M.. E..’in yağma, sanık M.. Ü..’in yağma, mala zarar verme suçlarından hükümlülüklerine, sanık M.. Ü..’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık E.. Y..’ın, adli sicil kaydındaki ilamlarına konu olan suç tarihlerinde 18 yaşını doldurmadığının anlaşılması karşısında, TCK’nın 58/5. maddesi uyarınca sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanamayacağı için tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre sanıkların, katılan Soner’e ait iş yerine gece vakti ellerindeki bıçaklarla geldikleri, yaptıkları plana göre sanık Mücahit’in diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği halinde geldikleri arabanın içinde bekleyerek aynı zamanda gözcülük yaptığı, arabadan inen sanıklar Mehmet ve Ercan’ın, iş yerinde pompacı olarak çalışan katılan Fatih’i darp ve bıçakla tehdit ederek basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladıktan sonra, şahsi cep telefonu ile 250 TL parasını, iş yerine ait para, bilgisayar kasası ve regülatörü yağmaladıkları, iş yerindeki bilgisayar ekranlarına, güç kaynağı, modem ve yazıcı ile otomasyon sistemine zarar verdikleri, katılan Fatih’i iple bağlayarak iş yerinde bu halde bıraktıktan sonra, yağmaladıkları para ve eşyalar ile birlikte geldikleri araçla kaçtıkları, kovuştuma aşamasında sanık Mehmet adına posta havalesi ile katılan Soner’e 1.000 TL para gönderilerek zararın bir kısmının karşılandığı olayda;
1- İddianamede, mala zarar verme suçunu sanıklar Mehmet, Ercan ve Süleyman’ın işledikleri iddia edilerek sadece bu sanıkların mala zarar verme suçundan cezalandırılmalarının talep edildiği, sanık M.. Ü.. hakkında bu suçtan cezalandırılması istemi ile açılmış usulüne uygun bir kamu davasının olmadığı gözetilmeyerek bu suçtan hükümlülüğüne karar verilmesi,
2- Sanık M.. Ü..’in, diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, yağma suçlarını işlemek amacıyla katılan Fatih’e karşı işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna doğrudan katıldığı gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
3- İş yerindeki otomasyon bilgisayarının kasası ile regülatörü, delilleri yok etme kastıyla alan sanıkların yağma suçları yönünden, bunları hangi saikle aldıkları önemli olmadığı için bu eşyaların da yağma suçunun konusunu oluşturduğu, bilirkişi tarafından belirlenen değerleri dikkate alındığında sanık Mehmet’in yaptırdığı 1.000 TL tutarındaki ödemenin katılan Soner’in yağma suçu nedeniyle ortaya çıkan zararını karşılamadığı, katılan Soner ve vekilinin, kısmi iadeyi kabul etmeyerek sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerine dair beyanları ile etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasına rıza göstermedikleri gözetilmeden, koşulları gerçekleşmediği halde TCK’nın 168/3. maddesi ile uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
4- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasanın 108/2. maddesi uyarınca “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrür esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü karşısında, sanık Mücahit Ünser’in adli sicil kaydındaki ilamlardan hangisinin tekerrüre esas alınacağının kararda açıkça gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüde yol açacak biçimde birden fazla ilamın tekerrüre esas olarak gösterilmesi,
5- Kasten işlemiş oldukları suçları için hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak, sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (c) bendinde yazılı haklarından kendi alt soyları dışındaki kişiler yönünden cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK’nın 53/1-b maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olmasına göre, sanıkların hukuki durumlarının yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
6- T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK’nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi,

7- Kendisini vekille temsil ettiren katılan S.. U.. yönünden takdir edilen 3.000- TL vekalet ücretinin sanıklardan tahsil edilerek katılana ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, üçe bölündükten sonra sanıklardan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmesi,

8- Sanıkların katılan Fatih’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlemekte kullandıkları ve adli emanetin 2014/126 sırasında kayıtlı bulunan 2,5 metre uzunluğundaki ipin TCK’nın 54/1 maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının, katılan S.. U.. vekilinin, sanık M.. E.. ve savunmanı ile sanıklar M.. Ü.. ve E.. Y.. savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun, kısmen aykırı olarak olarak BOZULMASINA, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.