Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2015/1097 E. 2015/41879 K. 26.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1097
KARAR NO : 2015/41879
KARAR TARİHİ : 26.06.2015

Gasp suçundan sanık .., 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 497/2 ve 59/2. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay ağır hapis cezası, sanık .., aynı Kanun’un 497/2, 55/3 ve 59/2. maddeleri uyarınca 11 yıl 1 ay 10 gün ağır hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair .. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/12/2004 tarihli ve 2004/192 esas, 2004/365 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 30/05/2005 tarihli ve 2005/2194 esas, 2005/5461 sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanık …, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149/1-a-c, 150/2 ve 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 12 ay hapis cezası, sanık .., 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a-c, 150/2, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair anılan Mahkemenin 19/08/2005 tarihli ve 2004/192 esas, 2004/365 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 18/03/2015 gün ve 2015-6183/19149 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2015 gün ve KYB/2015/99886 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 03.04.2015 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:

Anılan Yazıda;

(Kararın diğer sanık … tarafından temyiz edilmesi sebebiyle, dosya aslının Yargıtay incelemesinde bulunduğu anlaşıldığından, onaylı sureti üzerinden yapılan incelemede;

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359-7944 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alındığında,

Dosya kapsamına göre,

1-)5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesinde yer alan “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162-173 sayılı kararına nazaran, lehe kanunun tespit edilip, uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, delil toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa yada cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması imkânı sonraki kanun ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinde,

2-) 5237 sayılı Kanun’un 148 ve 149. maddelerinde tanımlanan yağma suçları ile 765 sayılı Kanun’un 497/2. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, sanıkların mağdurlar … ve … gece sayılan saat 23.00 sıralarında bıçak zoruyla üzerlerini arayıp yağmaladıklarının anlaşılması karşısında eylemin mağdur sayısınca ayrı ayrı 5237 sayılı Yasanın 149/l-a,c,h maddesinde belirtilen nitelikli yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılmasında,

3-)Koşulları oluşmadığı halde, değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanması suretiyle sanıkların cezasından indirim yapılmasında,

4-)Sanık … hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemesinde,

İsabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.

TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A

I-) (3) ve (4) numaralı kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesinde;

1-) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2007 gün ve 2007/267-271 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, 5237 sayılı TCY’nın 150/2. maddesinde düzenlenen “malın değerinin azlığı” kavramı, olayın özelliği, sanığın kişiliği ve mağdurun konumu da değerlendirilerek, Hakim’e cezada indirim yapabilme konusunda takdir hakkı tanıyan yeni bir kurumdur. Hakim öncelikle belirtilen ölçütleri dikkate alarak, malın değerinin az olup olmadığını değerlendirecek, ikinci aşamada da, değer azlığı nedeniyle indirip yapıp yapmamayı taktir edecektir. Hakime tanınan bu yetki keyfi ve sınırsız değil ise de, bu yetkinin kullanılmasındaki takdir yanılgısının olağanüstü bir yasa yolu olan, yasa yararına bozma konusu yapılması olanaklı değildir
2-)Hükümlüler hakkında mahkumiyetin doğal sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmaması, infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı görüldüğünden kanun yararına bozmaya konu edilmemiştir.

Açıklanan nedenlerle (3) ve (4) numaralı kanun yararına bozma istemlerinin REDDİNE,

II-) (1) ve (2) numaralı kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesine gelince;

Kanun Yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile .. Ağır Ceza Mahkemesi’nden verilip kesinleşen, 19/08/2005 gün, 2004/192 esas ve 2004/365 karar sayılı ek kararın BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-b maddesine göre, Mahkemesince duruşma açılarak yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hükmün verilmesine, 30/12/2004 tarihli ilk hükümdeki ceza süresini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 26/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.