Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2014/14953 E. 2017/5041 K. 14.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14953
KARAR NO : 2017/5041
KARAR TARİHİ : 14.11.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Hüküm sanık veya onun lehine temyiz edilmiş olsa bile, lehe ve aleyhe ayrımı yapılmaksızın her yönden temyiz incelemesi yapılır. Ancak bozmadan sonra kurulacak hükümle tayin edilecek ceza miktarı önceki hükümde saptanan ceza miktarını aşamaz. Bu kural 1412 sayılı CMUK’nın 326/4. maddesinde düzenlenmiştir. Görüleceği üzere bu ilke hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmayan sanık sıfatı henüz sona ermeyenlere tanınan sınırlı bir haktır. Kazanılmış hak sadece cezanın miktarına ilişkin bir yasa normudur.

Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.07.2007 gün ve 2007/103-199 sayılı kararı ile hükmedilen sanık … hakkında TCK’nın 149/1-c-b-h, 35, 150/2, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının ertelenmesine; 116/4, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasının TCK’nın 50/1-d maddesi gereğince ceza müddeti kadar bir süre internet cafelere gitmekten yasaklanmasına; sanık …’nın TCK 149/1-c-b-h, 35, 150/2, 31/2, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasının TCK 50/1-d maddesi gereğince ceza müddeti kadar bir süre internet cafelere gitmekten yasaklanmasına; 116/4, 31/2, 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasının TCK’nın 50/1-d maddesi gereğince ceza müddeti kadar bir süre internet cafelere gitmekten yasaklanmasına ilişkin kararı sanıkların savunmanları tarafından temyizi üzerine cezayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 21.11.2012 gün 2009/18433 esas 2012/21038 karar sayılı ilamı ile bozma kararı verilmiştir. İlamında ceza süresi bakımından kazanılmış hakkı korumuştur.

Yanılgılı uygulama ile ortaya çıkan sonuçtan sanığın ikinci kez yararlanamayacağını dikkate alan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2013 günlü kararında “Her ne kadar sanıklara verilen sonuç ceza miktarına göre sanıklar hakkında TCK’nın 51. maddesi gereğince erteleme kararı verilebilir ise de; CMUK’nun 326/son maddesi gereğince sadece ceza miktarı kazanılmış hak teşkil ettiğinden, sanıkların eylemi yağma suçunu oluşturduğundan ve kazanılmış hak teşkil etmeyen ceza miktarına göre sanıklara verilen hapis cezasının ertelenmesi mümkün olmadığından ayrıca sanıkların geçmişteki halleri, olaydan sonra da suç işlemiş olmaları, böylece oluşan kişilikleri nazara alındığında cezalarının ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyecekleri yolunda mahkememizde kanaat oluşmadığından sanıklara verilen cezanın TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine yer olmadığına” ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede bu konuda bozma isteyen düşünceye katılınmamıştır.

Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığına ilişkin rapor için harcanması zorunlu kamu masrafının, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davranılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün yargılama giderleri ile ilgili fıkrasından “sanıklar için harcanan algılama rapor ücretlerinin” çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.