Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/27099 E. 2015/45029 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27099
KARAR NO : 2015/45029
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2012/164288
MAHKEMESİ : Kilis Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/04/2012
NUMARASI : 2011/107 (E) ve 2012/70 (K)
SUÇ : Yağma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I- Sanık T.. B.. hakkında “hakaret” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Hakaret suçunun aleni bir yer olan katılana ait K.. İnternet Kafe isimli işyerinde işlendiği kabul edilip, anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, hakaret suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY’nin 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan şartla salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi;

Bozmayı gerektirmiş, sanık T.. B.. savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCY’nin 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

II- Sanık T.. B.. hakkında “kasten yaralama ve tehdit” suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-) Katılanın iddiaları, özellikle olayı bizzat gören tanıklar N.. K.., B.. G.., A.. Y.. ve M.. K..’nin aşamalardaki anlatımları, katılana ait doktor raporu bir arada değerlendirildiğinde, oluşa ve dosya içeriğine göre; olay günü, sanığın, yanında iki kişiyle birlikte, katılan M.. K..’ın, … adresindeki, K.. İnternet Kafe isimli iş yerine geldiği, katılana ana – avrat sinkaflı küfürler edip, işyerindeki müşterileri dışarı çıkartarak, eliyle katılanın yüzüne ve başına birkaç kez vurduğu, bu sırada sanıkların ellerinde sopa ve levye olduğu, katılanın oturduğu masaya ve üzerindeki bilgisayar ile kapıya vurdukları, katılana küfür etmeye devam ederek “bir daha burayı açmayacaksın, açarsan yine böyle gelir, dağıtırız, 10 gün içerisinde bu dükkanı kapatacaksın” diye tehdit ederek, geldikleri araca binip, işyerinden ayrıldıkları anlaşılıp, kabul edilmesi karşısında; sanığın eyleminin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 117/1, 119/1-a,c madde ve fıkralarında düzenlenen “silahla, birden fazla kişiyle, iş ve çalışma özgürlüğünü ihlal” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde TCK’nın 108/1. maddesindeki “cebir” suçu yollaması ile kasten yaralama ve birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabul ve uygulamaya göre de;

2-) Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY’nin 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan şartla salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,

3-) Sanık hakkında “kasten yaralama” suçundan 5237 sayılı Yasanın 86/2. maddesi uyarınca verilen 4 ay hapis cezasından, anılan Yasanın 108. maddesi uyarınca 1/3 oranında arttırım yapılırken, 5 ay 10 gün yerine, 6 ay hapis cezası ile cezalandırılarak fazla ceza tayin edilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık T.. B.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 18.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.