Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/25695 E. 2015/45874 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25695
KARAR NO : 2015/45874
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2012/43048
MAHKEMESİ : İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2011
NUMARASI : 2009/147 (E) ve 2011/394 (K)
SUÇ : Yağma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

TCK’nın 61.maddesine aykırı olarak 31/3.maddesinin 168.maddesinden sonra uygulanması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Oluş, dosya kapsamı ve mağdurun babası S.. K..’nun 01.11.2011 tarihli duruşmadaki beyanında, oğlundan alınan paranın sanığın ailesi tarafından ödendiğini ve bir zararlarının olmadığını belirtmesi nedeniyle, TCK’nın 168.madde koşulları oluştuğu bu bağlamda, hükme esas kısa karar ve gerekçeli hükümde, uygulama yapıldığı halde, zuhulen gerekçesinde uygulanmayacağının belirtilmesi,

2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ü.. Y.. savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, “Yargılama giderlerinden olan 462 TL zorunlu müdafi ücretinin sanığa yüklenmesine”, gerekçeli kararın gerekçe kısmının üçüncü paragrafında bulunan “ve etkin pişmanlık gösterilmediğinden TCK’nun 168/3. maddesi” cümleleri çıkartılarak yerine, “Kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık gösteren sanık hakkında TCK’nın 168.maddesinin uygulanmasına” cümleleri eklenerek eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.