Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/24045 E. 2015/44587 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24045
KARAR NO : 2015/44587
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2012/63154
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. Madde İle Görevli)
TARİHİ : 25/10/2011- 09/04/2012 (2012/283 D . İş) Ek karar,16/06/2005 Ara karar
NUMARASI : 2008/150 (E) ve 2011/233 (K)
SUÇ : Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek, tehdit, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, sahtecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar B.. M.., A.. K.. ve Y.. K.. savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2012 ve 03.07.2013 tarihli tebliğnameleri ile dosya Dairemize gönderilerek başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Üye …, 6526 sayılı Kanunla Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14/4.maddesinin son cümlesinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve milletlerarası antlaşmalara aykırı olduğu bu nedenle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması görüşü, oyçokluğu ile reddedilerek yapılan incelemede;

Hükmedilen cezaların türü ve süresine göre sanıklar B.. M.., A.. K.. ve Y.. K.. savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,

I-Sanıklar A.. P.., A.. K.., H.. N.., S… C…, M.. K.., M.. A.., H.. Ö.., B.. M.., Y.. K.., A.. Y.., G.. M.., V.. G.., K.. A.., M.. K.., E.. K.., M.. O.., B.. C.., M.. K.., Y.. D.., C.. C.., K.. K.., M.. O.. hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; sanık S.. P.. hakkında, mağdur A… K…’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına ilişkin temyiz istemleri ile katılan İ.. K.. savunmanının, temyiz isteminin reddi kararına yönelik temyiz ve Hazine vekilinin katılma isteminin reddi kararına ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Sanıklar A… P…, A… B… K…, H.. N.., S… C…, M.. K.., M.. A.., H.. Ö.., B.. M.., Y.. K.., A.. Y.., G.. M.., V.. G.., K.. A.., M.. K.., E.. K.., M.. O.., B.. C.., M.. K.., Y.. D.., C.. C.., K.. K.. ve M.. O..’ın, 4422 sayılı Yasanın 1/1.maddesinde belirtilen örgüt adına faaliyette bulunan ve/veya hizmet yüklenen pozisyonunda oldukları, bu bağlamda zamanaşımı süresinin dolmadığı; katılma isteminin reddine ilişkin ara kararının müstakilen temyize tabi olmadığı, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebileceği ve Hazine vekilinin de katılma isteminin reddine ilişkin ara karara yönelik olarak temyiz isteminde bulunduğunun kabulüyle yapılan incelemede;

Sanık S.. P.. hakkında, mağdur A… K…’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/3-b, 29. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl hapis cezası üzerinden aynı Yasanın 62.maddesi ile uygulama yapılırken 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu 5 ay olarak eksik cezaya hükmolunması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; başka suçtan Silivri 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü bulunan sanık S.. P..’in mağdur A… K…’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden bozma öncesi savunmasını yaptığı, sanığın lehe bozma sonrası bozmaya karşı diyeceklerinin tespiti açısından Silivri Asliye Ceza Mahkemesine talimat yazıldığı ve sanığın lehe bozmaya karşı diyeceklerinin tespit edildiği, sanığın asıl mahkemede hazır bulunmak istediğine ilişkin bir beyanı olmadığı gibi asıl mahkemedeki oturumlara katılan sanık savunmanının da bu yönde bir talebinin mevcut olmadığı, bu bağlamda başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü bulunan sanığın, lehe bozmaya karşı beyanlarının tespiti için duruşmalara getirilmemesi, savunma hakkının kısıtlanarak ihlali niteliğinde olmadığından, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanıklar A.. P.., A.. K.., H.. N.., S… C…, H.. Ö.., B.. M.., Y.. K.., A.. Y.., G.. M.., V.. G.., K.. A.., M.. K.., M.. O.., B.. C.., Y.. D.., C.. C.., M.. O.., S.. P.. savunmanları ile sanıklar M.. K.., M.. A.., E.. K.., M.. K.. ve K.. K..’in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümler ile yasal süreden sonra temyiz isteminde bulunan sanık İ.. K.. savunmanının temyiz isteminin reddine ilişkin usul ve yasaya uygun bulunan 09.04.2012 tarih ve 2012/283 D.İş sayılı ek karar ve açılan kamu davalarına konu suçlar yönünden doğrudan doğruya zarar görmeyen Hazine vekilinin katılma isteminin reddine ilişkin 16.06.2005 tarihli ara kararının kısmen istem gibi ONANMASINA,

II-Sanıklar Z.. Ç.., A.. İ.., S.. A.., K.. A.., Ö.. E.., R.. B.., M.. K.., T.. O.., İ.. G.. ve C.. T.. hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; sanıklar H.. Z.., M.. K.. ve M.. Y.. hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme; sanıklar S.. P.., H.. Z.., F.. Ö.., V.. G.. ve B.. M.. hakkında, sahtecilik; sanıklar Ö.. Ç.., T.. Y.. ve A.. P.. hakkında, 6136 sayılı Yasaya aykırılık; sanık G.. M.. hakkında, mağdur Ö… Ç…’a yönelik tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Emniyet mensubu olan sanık M.. Y..’ın menfaat karşılığında suç örgütü ile husumeti bulunan Y… A… isimli şahsın yakalanmasına yardım etmesi biçimindeki eyleminin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması; sanıklar Ö.. Ç.. ve T.. Y..’in, 6136 sayılı Yasa kapsamında olduğu belirlenen silahları taşıdıkları gözetilmeden, 6136 sayılı Yasanın 13/1.maddesi yerine, yazılı şekilde aynı Yasanın 13/3.maddesi ile uygulama yapılması, kanuna aykırı ise de;

Sanıklar A.. İ.. ve Ö.. E..’ın eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 220/2-3. maddesindeki suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 05.09.2001 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,

Sanıklar H.. Z.., M.. K.. ve M.. Y..’ın eylemlerine uyan ve 765 sayılı TCK’nın 314/1; sanıklar S.. P.., H.. Z.., F.. Ö.., V.. G.. ve B.. M..’ın eylemlerine uyan ve 765 sayılı TCK’nın 345; sanıklar Ö.. Ç.. ve T.. Y..’in eylemlerine uyan ve 6136 sayılı Yasanın 13/1; sanık A.. P..’in eylemine uyan ve 6136 sayılı Yasanın 13/3; sanık G.. M..’ın eylemine uyan ve 765 sayılı TCK’nın 191/2. maddelerinde belirtilen suçlar için öngörülen cezaların türü ve yukarı sınırına göre; 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının, suç tarihleri olan 04.10.2004 ve öncesinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,

Sanıklar Z.. Ç.., S.. A.., K.. A.., R.. B.., M.. K.., T… O…, İ… G… ve C… T…’ın eylemlerine uyan 4422 sayılı Yasanın 1/1-2. maddesinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Yasanın 102/4, 104/2. maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 220/2-3, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanıklar yararına olması ve aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 04.10.2004 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Z.. Ç.., A.. İ.., K.. A.., M.. K.., T.. O.., İ.. G.., H.. Z.., M.. K.., M.. Y.., S.. P.., F.. Ö.., V.. G.., B.. M.., A… P… ve G.. M.. savunmanları ile sanıklar S.. A.., Ö… E…, R.. B.., C.. T.., Ö.. Ç.. ve T.. Y..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle kısmen istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,

III- Sanık Ç.. Ö.. hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak,

Karşı temyiz olmaksızın bozulan 30.01.2007 tarihli hükümde, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının, “Sanığın geçmişteki hali, yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezanın ertelenmesi halinde suç işlemekten çekineceği kanısına varıldığından” bahisle ertelenmesine karar verildiği halde, sanığın kazanılmış hakkı gözetilmeden ve gerekçede de çelişkiye düşülerek “Geçmişi ve tekrar suç işlemeyeceğine dair kanaat gelmediğinden” bahisle, hükmolunan hapis cezası da ertelenmeden 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık Ç.. Ö.. savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanık S.. P.. hakkında mağdur A… K….’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden Üye ….’un muhalefetine karşın oyçokluğu diğer yönlerden oybirliğiyle 05.11.2015 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY:

A-5.7.2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 105/6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan; ancak, aynı Kanunun geçici 2/4. maddesi uyarınca, bu mahkemelerde açılmış olan davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bakmakla görevlendirilen CMK’nın yürürlükten kaldırılan 250/1. maddesine göre görevli mahkemeler; 6 Mart 2014 tarihli, mükerrer 28933 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14/1. maddesi gereğince kaldırılmışsa da; anılan maddenin 4. fıkrasına, “Bu mahkemelerce verilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında veya Yargıtayın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam olunur.” hükmü konulmuştur. Sözü geçen bu hüküm, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırıdır. Şöyle ki;

1-Özel yetkili mahkemeler, “Adil Yargılanma Hakkı” ve “Yargı Birliği”ni sağlamak amacıyla kaldırılmıştır. Bu husus, anılan Kanunun genel gerekçesi ile sözü geçen madde gerekçesinde belirtilmiş; tüm ağır ceza mahkemelerinin aynı usul kurallarına tâbi olması amaçlanarak, adil yargılanma hakkı için gerekli olan özel soruşturma ve kovuşturma usullerine son verilmesi amaçlanmıştır.

Ancak, 6526 sayılı Kanunla, Terörle Mücadele Kanunu’na eklenen geçici 14. maddesinin 4. fıkrasının son cümlesinde, özel-genel mahkeme ayrımı sürdürülmekle; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10; “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36; “Kanuni hâkim güvencesi” başlıklı 37 ve “Suç ve Cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesine aykırı bir düzenleme yapılmış ve yargı birliği ilkesi ihlal edilmiştir.

2-Mahkemeler, bütün işlemlerinde, Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan “Kanun önünde eşitlik” ilkesine uygun hareket etmek zorundadır. 6526 sayılı Kanunla kanıt toplama
yöntemleri değişmiş; yargılama hukuku, hukuka uygun ve güvenilir hâle getirilmiştir. Önceden, CMK’nın 250. maddesi kapsamında kalan soruşturma ve kovuşturmalarda, şüpheli ve sanıklar yönünden mevcut kısıtlayıcı hükümler kaldırılmakla, kişilerin hukuki güvenlik hakları ile yargılama eşitliği sağlanmıştır.

3-Keza bu cümle, Anayasa’nın 36. maddesinde yer alan, “Hak arama hürriyeti ile herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu”; 37. maddesindeki, “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamayacağı” ve 38. maddesinde yer alan, “Kanuna aykırı olan elde edilmiş bulguların, delil olarak kabul edilemeyeceği” hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir.

4-Çağdaş anayasaların temel kurallarından birisi de kanun koyucunun abesle iştigal etmeyeceği kuralıdır. Kanun koyucu, CMK’nın 250. maddesi ile görevli mahkemeleri kaldırmakla, bu mahkemelerin, normal ağır ceza mahkemelerine göre daha güvencesiz olduğunu kabul etmiştir.

5-CMK’nın 250. maddesi ile görevli mahkemelerin kaldırılarak diğer ağır ceza mahkemelerine gönderilen davaların sanıklarıyla, kararları Yargıtay’da temyiz incelemesinde bulunan dosyaların sanıkları arasında fark yaratılması da Anayasa’nın 10. maddesinde yazılı eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmuştur.

6-Anayasa’nın 90/son maddesinde yer alan, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” kuralı gereği olarak da; yapılan düzenleme, AİHS’nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesine aykırı olduğundan iptali gerekmektedir.

Özetle, 5526 sayılı Kanunun 1. maddesi ile Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14. maddenin 4. fıkrasının son cümlesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve Ülkemizin kabul ettiği milletlerarası antlaşmalara aykırı olduğundan, 152. madde uyarınca Anayasa Mahkemesine başvurulması ve verilecek karar sonucuna kadar temyiz incelemesinin geri bırakılması,

B-Aynı yargı çevresi içerisinde başka suçtan hükümlü bulunan sanık S.. P..’in, bozma ilamına karşı beyanının alındığı ve mahkumiyetine ilişkin hükmün tefhim edildiği oturumlarda hazır bulundurulmaması suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 194 ve 195.maddeleri ile AİHS’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama şartlarından olan yüze karşılık ilkesi ihlal edilerek savunma hakkı kısıtlandığı için kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulması,

Görüşündeyim.