Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/23740 E. 2015/44679 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23740
KARAR NO : 2015/44679
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/216286
MAHKEMESİ : İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi (Kapatılan Beyoğlu 3.Ağır Ceza Mahkemesi)
TARİHİ : 28/11/2006
NUMARASI : 2004/334 (E) ve 2006/275 (K)
SUÇLAR : Yağma, Kasten yaralama

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.6.2013 günlü kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

1- Sanıkların kasten yaralama suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde;

Sanıkların mağdurlar Y…. D… ve A… T…’ya yönelik kasten yaralama suçları ile ilgili olarak öngördüğü ceza miktarı ve zamanaşımı süresi yönünden sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/son maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 18/08/2004 ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar M.. Y.. ve V… T… savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında bu suçlardan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,

2- Sanıkların hırsızlığa kalkışma suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1- Oluşa ve dosya içeriğine göre fikir ve eylem birliği içinde hareket eden sanıkların, gündüz vakti sokakta yürüyen mağdur Y…. D….’a arkasından yaklaştıkları, sanık Vedat’ın mağdurun cebinden içinde 189 TL para, kimlik ve banka kartları bulunan cüzdanını çekerek almasından sonra birlikte kaçmak istedikleri, cüzdanının alındığını fark eden mağdurun sanık Vedat’ı kazağından yakalaması üzerine, mağduru darp ederek ittikleri ve orada park halinde bulunan bir otobüse çarptırarak aldıkları cüzdan ile birlikte kaçarken yakalandıkları olayda, sanıkların 765 sayılı TCK’nın 497/1, 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c maddesine uygun birden fazla kişi ile birlikte yağma suçlarının tamamlandığının anlaşılması karşısında, bu hükümlere göre uygulama yapılıp her iki yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan yasa maddeleriyle verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip buna göre uygulama yapılması gerektiği gözetilmeksizin, delillerin takdirinde ve suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,

2- Kabul ve uygulamaya göre de;

a) Suç tarihinin 01/06/2005 tarihinden önce olması halinde; 5237 sayılı TCK.nın lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda, aynı kanunun 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,

b) Sanıkların kasten işlemiş oldukları suçları için hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “c” bendinde yazılı haklarından kendi alt soyu dışındaki kişiler yönünden cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar M.. Y.. ve V… T… savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun, kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.