Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/17045 E. 2015/45076 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17045
KARAR NO : 2015/45076
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/313922
MAHKEMESİ : Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2011
NUMARASI : 2010/262 (E) ve 2011/78 (K)
SUÇLAR : Yağma, 6136 sayılı Yasaya muhalefet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Suça sürüklenen çocuk hakkında iki ayrı suçtan açılan davaya ilişkin olarak ayrı ayrı alınan adli tıp raporları incelendiğinde; Samsun Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 22/06/2010 tarih ve 2203 sayılı raporunda, yağma suçu bakımından işlediği iddia edilen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu ve dolayısıyla farik ve mümeyyiz olduğunun belirtildiği, suça sürüklenen çocuğun aynı olayda kullandığı bıçak bakımından açılan davaya ilişkin aynı yer tarafından düzenlenen 02/05/2011 tarih ve 1745 sayılı raporda, yağma suçuna dair düzenlenen raporda yer alan “…herhangi bir akıl hastalığı, zeka geriliği veya çocukluk dönemi psikiyatrik sendrom bulgusuna rastlanmadığı…” gerekçeleri de tekrarlandığı halde, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu ve dolayısıyla farik ve mümeyyiz olmadığı yönünde rapor düzenlendiği, mahkemece bu itibarla suça sürüklenen çocuk hakkında yağma suçundan mahkumiyet, diğer suçtan ise ceza verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmakla; eksik incelemeye dayanan ve birbiriyle çelişen raporlara itibar edilmeyerek suça sürüklenen çocuğun gerekirse Adli Tıp Kurumu’na sevki yapılmak suretiyle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinden sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesine aykırı olarak, anılan Yasanın 31/2. maddesinin, 168/3. maddesinden sonra uygulanması,

Bozmayı gerektirmiş, suça süreklenen çocuk savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.