Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/13130 E. 2015/45102 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13130
KARAR NO : 2015/45102
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/270303
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2011
NUMARASI : 2010/314 (E) ve 2011/151 (K)
SUÇ : Yağma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

5237 sayılı TCK’nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522.maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği; sanıkların parkın tenha yerine götürdükleri mağdurun üzerini arayıp cebinde buldukları 1 TL değerindeki tespihi aldıktan sonra, üzerindeki kıyafetlerini çıkarmasını isteyerek toplam değeri 75 TL olan kıyafetlerini aldıklarının anlaşılması karşısında; suça konu eşyanın değerinin az kabul edilemeyeceği, bu bağlamda TCK’nın 150/2.maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından; sanıklar A.. E.. ve S.. G.. hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 31/2.maddesinin, 168.maddesinden sonra uygulanması suretiyle aynı Yasanın 61/5.maddesine aykırı davranılması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;

1- 5237 sayılı TCK’nın 2. maddesinin “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” hükmünü içerdiği, yaşı küçük sanıklar hakkında hangi hallerde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğinin aynı Yasanın 31. maddesinde açık olarak belirtildiği, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin ne olduğunu gösteren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesinde de, “Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.” hükmü karşısında; sanıklar A.. E.. ve S.. G.. hakkında uygulama koşulları bulunmadığı halde, ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi,

2- Mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2-3. maddesi uyarınca, sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden yeterli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanık H.. K.. ile yaşları küçük sanıklar S.. G.. ve A.. E..’e yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. E.., S.. G.. ve H.. K.. savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “zorunlu savunman ücreti ile sanıklar A.. E.. ve S.. G.. hakkında 5395 sayılı Yasanın 5/-c-d maddesi uyarınca bakım ve tedavi tedbirinin uygulanmasına” ilişkin kısımların çıkartılması suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.