Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/111 E. 2015/42318 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/111
KARAR NO : 2015/42318
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama ve tehdit (yağmadan dönüşen), hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I-) Sanık …. hakkında, hakaret; sanık … hakkında, tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyizi olanaklı bulunmayıp 5271 sayılı CMK’nın 231/12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olması ve aynı Yasanın 264/1. maddesi uyarınca sanıklar yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden İADESİNE,

II-) Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan, sanık …. hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir,

Ancak;

1-) Katılan … beyanında, Milas’ta serbest avukat olarak çalıştığını, 2006 ve 2007 yıllarında sanıklar aleyhine müvekkili .. lehine Milas İcra Müdürlüğünün 2006/3347, 2007/96, 2007/1879, 2006/5968 sayılı icra takip dosyalarıyla dört icra takibi yaptığını, bu arada mal beyanında bulunmamak suçundan iki adet, tahliye taahhütnamesine istinaden bir adet ve bir adet de kira alacağı ve tahliyeye istinaden Milas İcra Ceza Mahkemesinde dört adet davaya katıldığını, dolayısıyla buradan alacağı vekalet ücretlerinin olduğunu, tüm bu takip ve davalarla ilgili olarak toplam 8.700 – TL parayı tahsil ettiğini, asıl alacak para miktarı dışında herhangi bir tahsilatı “yapmadığını ileri sürdüğünün anlaşılması karşısında; öncelikle söz konusu icra takip dosyalarının celp edilerek, bu dosyalarda tahsil edilen miktarın belirlenmesi, haksız bir para tahsili olup olmadığı hususu saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yetinilip, yazılı şekilde hüküm kurulması,

2) Kabule görende;

a-) Sanık … hakkında katılan ….’a yönelik 05.07.2007 günlü yüzüne karşı, 10.08.2007 günlü cep telefonu hattına mesajla gönderilen tehdit eylemlerine ilişkin kamu davası açıldığı, ancak sanık hakkında 09.08.2007 ve 10.08.2007 günlü katılanın cep telefonuna mesajla gönderilen tehdit eylemlerine ilişkin ayrıca Milas Sulh Ceza Mahkemesi’ne kamu davası ikame olunduğu ve anılan mahkemenin 2008/688 esas sayılı dosyası üzerinden kovuşturmanın devam ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın söz konusu tehdit eylemleri nedeniyle mükerrer mahkumiyete neden olmamak için Milas Sulh Ceza Mahkemesi’ne sanık hakkında tehdit suçundan açılan kamu davası sonucu araştırılarak birleştirme olanağı varsa, davaların birleştirildikten sonra, birleştirme olanağı yoksa, dosya getirtilerek deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre TCK’nın 43. maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi,

b-) Kabule göre de; sanıklar hakkında TCK’nın 86/2. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Kanunun 86/3-c maddesi gereğince, “yarı oranında” arttırım yapılması gerekirken, hesap hatası sonucu “bir kat” oranında ceza belirlenmesi ve bu miktar üzerinden uygulamaya devam edilerek fazla ceza tayini,

c-) 26.02.2008 tarihli 5739 sayılı Yasanın 4. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “yaptırımın” ibaresinin “tedbirin” olarak değiştirilmesi, keza 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının değiştirilmesi ve aynı Yasa maddesinin 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olduğu hususları dikkate alındığında, infazı kısıtlar şekilde, kısa süreli hapis cezasından seçenek yaptırım olarak çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrileceğine hükmolunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …. ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.