Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2013/10533 E. 2015/43067 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10533
KARAR NO : 2015/43067
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/227174
MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2010
NUMARASI : 2009/173 (E) ve 2010/315 (K)
SUÇ : Tehdit, (Yağmadan dönüşen)

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Oluş ve dosya içeriğine göre; katılan H.. Y..’ın soruşturma evresinde alınan ifadesinde, “Yaklaşık 3 ay kadar önce araba almaya karar verdiğini ve bu nedenle gazete ilanından ulaştığı sanık Günay’la tanıştığını, sanığa ait arabayı aralarında yaptıkları bir sözleşme ile 15.000.-TL’ye satın aldığını, 3000.- TL peşin ödeme yaptığını geriye kalan bedeli ise her ay 500.- TL ödemek üzere 24 adet senet yaptıklarını, ilk iki senedi zamanında ödediğini, 2 Nisan 2009 günü Günay’ın kendisini aradığını ve ‘arabanın yanındayım, aşağı gel’ dediğini, aşağı indiğinde sanıklar ve tanımadığı bir kişi ile karşılaştığını, arabayı zorla götürmeye çalıştıklarını, direndiğini ancak sanıkların arabanın içindeki malzemeyi zorla boşaltıp arabayı alıp gittiklerini, arabanın kontak anahtarı ile birlikte evinin anahtarını da alan sanıkların telefonla arayarak, ‘evinin anahtarını da aldık gece gelip seni keseceğiz’ diye tehdit ettiklerini, bu nedenle polise müracaat edemediğini, 3 Nisan 2009 günü 0 532 542 30 54 numaralı hat ile kendisini arayan sanık Günay’ın, ‘polise bilgi verme, yalnız gel, 1500.- TL para getir’ dediğini, yeğeni Fatih ile birlikte Günay’ın işyerine gittiğini, sanıkların işyerinin kepenklerini kumanda ile kapatarak, ‘Çıkart lan parayı’ dediklerini, içlerinden birinin kafasına silah dayadığını, Fatih’in tepki gösterdiğini ancak onu da döverek uzaklaştırdıklarını, sanık Günay’ın cebinde bulunan 1300.-TL parayı aldığını, “sözleşmenin hükümsüz olduğunu, alacak verecek kalmadığını ve senetlerin tamamını aldığını” yazdırarak imzalattırdıklarını, ardından kepenkleri açtıklarını, ‘git istediğin yere şikayet et, fakat evinin anahtarı bizde unutma, polise gidersen gece evine baskın yapıp seni keseriz, çoluğunu çocuğunu yok ederiz’ dediklerini, Fatih’le birlikte arabaya binip oradan ayrıldıklarını, sanıkların bir süre de kendilerini araba ile takip ettiklerini” belirttiği; katılan Fatih’in de benzer şekilde ifade verdiği ve rapor aldırmak istemediğini söylediği; katılan Hulusi’ye ait 4 Nisan 2009 günlü adli raporda darp cebir bulgusunun bulunmadığının tespit edildiği; tanık M.. Y..’ın aşamalarda alınan ifadelerinde, “Sanık G.. A..’ın dükkan komşusu olduğunu, olay tarihinde işyerine gelen katılanların sanık Günay’ı sorduklarını, işyerini açan Günay’ın orada olmadığını, bu nedenle bir süre beklediklerini, ardından Günay’ın geldiğini ve içeride konuştuklarını, katılan Fatih’in bir ara fotokopi çektirmek için dışarı çıktığını, döndüğünde bir şeyler yazdıklarını, daha sonra Günay’a ait arabada bulunan tahtaları kendi arabalarına yükleyip gittiklerini, dükkanın içi dışarıdan gözüktüğü için bunları görebildiğini, herhangi bir kavga ve silah çekme olayı görmediğini” beyan ettiği; tanık E.. K..’nun da ifadesinde, “Suç tarihinde Günay’ın işyerinin karşısında bulunan kahvehanede otururken katılanların araba ile geldiğini, yarım saat kadar içeride bir şeyler konuştuklarını, Fatih’in elinde bir kağıtla dışarı çıktığını, Günay’ın arabasındaki tahtaları arabalarına yükleyip gittiklerini” söylediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların katılanları yağmaladığı hususunda mevcut olan şüphenin, sanıklar lehine yorumlanması gerektiği düşünülmeden, beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,

Kabule göre de;

Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin, “ayrı ayrı” yerine, “eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar G.. A.., M.. K.. ve T.. A.. savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.