Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2012/8168 E. 2015/41735 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8168
KARAR NO : 2015/41735
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, Hakaret
HÜKÜM : 1- Sanık Ali Rıza için;
a) 106/2-c, 43/1-2, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ve hak yoksunluğu
b) 125/1, 125/4, 43/1-2, 62 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 2180 TL adli para cezası
2- Sanık … için;
TCK’nın 106/2-c, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası, hak yoksunluğu ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I- Sanıklar …. ve …. hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Sanık … hakkında, mahkemece tekerrüre esas alınan mahkumiyetin 1 ay 7 gün süre ile internet cafelere gitmesinden yasaklanmasına dair seçenek yaptırım olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 50/5. madde ve fıkrasına göre “uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası ve tedbirdir.” hükmü ve aynı Yasanın 58. maddesinde hapis ve para cezalarının Tekerrüre esas olduğunun belirtilmesine göre, hapisten çevrilen adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımların tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,

2- Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması;

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından tekerrürre ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak yerine, “Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına,” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

II- Sanık …. hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

TCK’nın 73. maddesinin 4 ve 6. fıkraları dikkate alındığında, yargılama aşamasında yakınan … şikayetçi olmadığını bildirdiği, ancak diğer yakınan .. şikayetçi olup olmadığının tespit edilmemesi karşısında, yakınan ….’dan şikayetçi olup olmadığının sorulmasından sonra, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği de tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kabule göre de;

26.02.2009 tarihli 5739 sayılı Yasanın 4. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “yaptırımın” ibaresinin “tedbirin” olarak değiştirilmesi, keza 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 5275 sayılı C.G.T.İ.H.K’nun 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının değiştirilmesi ve aynı yasa maddesinin 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olduğu hususları dikkate alındığında, infazı kısıtlar şekilde, kısa süreli hapis cezasından seçenek yaptırım olarak çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrileceğine hükmolunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.