Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2012/26543 E. 2015/179 K. 14.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26543
KARAR NO : 2015/179
KARAR TARİHİ : 14.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-O yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz talebinin incelenmesinde:
10.06.2010 tarihinde verilen hükme karşı yasal süresinden sonra 14.07.2010 tarihinde temyiz başvurusunda bulunan O yer Cumhuriyet Savcısı’nın bu konudaki isteğinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Sanık savunmanının temyiz talebinin incelenmesinde:
5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası’nın 25/1 ve geçici 1/3. maddeleri uyarınca Cumhuriyet Savcısı’nın (10.03.2009-28.04.2009 tarihli oturumda) duruşmalara katılmaması gerektiğinin gözetilmemesi ve oturumların kapalı yerine açık yapılması, giderilme olanağı olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Sanıkla temyize gelmeyen sanıklar arasında menfaat çatışması bulunduğu halde, 5237 sayılı Yasanın 152. maddesine aykırı şekilde, sanıklara aynı savunman atanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
1-)Sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmaması veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesinin de kararda gösterilmemesi,
2-)Yakınanın kollukta alınan beyanında, “Hurdaya ayrılmış, ardiye olarak kullandığı aracının kapılarını kilitleyerek ayrıldığını; aracına, camının, oradan da kapısının açılması suretiyle girildiğini” ifade ettiğinin anlaşılması karşısında; suça konu araç üzerinde yöntemince keşif yapılıp sonucuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de,
a-)5237 sayılı Yasanın 61. maddesine aykırı olarak, aynı Yasanın 168. maddesinin 31. maddesinden önce uygulanması,
b-)Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının aynı Yasanın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ….savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.