YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26424
KARAR NO : 2015/44932
KARAR TARİHİ : 02.11.2015
Tebliğname No : 6 – 2011/14549
MAHKEMESİ : İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2010
NUMARASI : 2009/364 (E) ve 2010/156 (K)
SUÇ : Yağma
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükmedilen cezanın süresine göre, sanık savunmanının duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık M.. U..’ın savunmasında; mağdur ile bir müzik kanalı ile tanıştıklarını, tanıştıktan sonra B……… Çay Bahçesinde buluşup konuştuklarını, müşteki eşi ile aralarının iyi olmadığını kendisi ile arkadaşlık yapacağını söyleyince kabul ettiğini, 6 ay süre ile arkadaşlıklarının olduğunu, park ve cafelerde buluştuklarını, yaklaşık 40 kez buluşmalarının olduğunu, müşteki ile tanıştıktan bir hafta sonra kendisini evine davet ettiğini, müştekinin B…/G…’ deki evine gittiğini, muhabbet ettiklerini cinsel ilişkide bulunmadıklarını, bir hafta sonra ikinci kez evine çağırdığını görüştüklerini ilişkide bulunmadığını, bir hafta sonra üçüncü kez evine çağırdığını bu esnada gündüz vakti iken cinsel ilişkide bulunduklarını, evinde kimsenin olmadığını, altı aylık arkadaşları süresince bir kez cinsel ilişkide bulunduklarını, müştekinin kendisini telefonla aradığını, adına kayıtlı telefonlarının 05.. ve 0… olup kontörlü olduklarını, ayrıca yeğeni M..Y.. adına telefon ile de müştekiye 2-3 kez mesaj çektiğini, müşteki Songül’ ün ise 05.. nolu telefonu ile altı ay süre ile görüştüklerini mesaj çektiğini onun da kendisine mesaj çektiğini, haftada iki kez genelde gündüz vakitlerinde görüştüklerini bazen de gece görüştüklerini, ilk görüşmelerinden bir ay sonra cafeye gittiklerini bir şeyler yediklerini 35 TL masrafı müştekinin ödediğini, geriye 40 TL kaldığını onu da kendisine verdiğini al git dediğini, 25 gün kadar geçtikten sonra çalıştığı işyerine geldiğini beraber gidip oturduklarını, yine 25 TL hesabı müştekinin ödediğini, yeğeni M..Y..’ın telefon görüşmelerinin 125 TL miktarı geldiğini bunu müştekiden istediğini onun da tamam dediğini ancak vermediğini, tutuklandığı gün öncesi görüşelim dediğini, ancak müştekinin şikayette bulunmuş olduğunu sonra yakalanıp tutuklandığını, müşteki eşi ile kavga ettiğini söylediğini, telefonla aradığını, kendisinin de müştekinin eşine hitaben mesaj gönderdiğini, iddianamede belirtilen üç olay ile ilgili olarak mesaj gönderip tehdit etmek suretiyle para almadığını, yani 1.olayda 400 TL, 2.olayda 200 TL, 3.olayda 550 TL para almadığını iddiayı bu hali ile kabul etmediğini, kardeşlerinin ve eşinin baskısı sonucu şikayet etmiş olabileceğini, 27.09.2009 tarihli mesaj tespit tutanağındaki mesajları mağdurun eşine gönderdiğini ifade ettiği,
2-Mağdur S.. B..’u ise beyanında; 2002 yılında K..A.. ile evlendiğini, bu olaydan dolayı da 4 ay önce boşandığını, o tarihte kullandığı telefon 05.. nolu telefonun eski eşi K..A..’ın üzerinde kayıtlı olduğunu zannettiğini belki de babası M..A.. adına kayıtlı olabileceğini ancak kendisinin 4-5 sene kullandığını, müzik kanalıyla televizyonda sanık ile olaydan 8 ay önce tanıştığını, cep telefonu ile görüşmeye başladıklarını, sanığın cep telefonuna 30 kadar mesaj çektiğinin olduğunu, sanığın kendisine 50’den fazla mesaj çekmiş olabileceğini, günde 2-3 kez cep telefonu ile görüştüklerini, ilk önce kendisinin aramaya başladığını daha sonra sanığın devamlı aramaya başladığını 8 ay içerisinde 200-300 defa görüşmüş olabileceğini, sanığın 8 ay önce evine geldiğini, evine geldiğinde kendi rızası ile cinsel ilişkide bulunduklarını, 8 ay süre içerisinde iki kez cinsel ilişkide bulunduklarını, ilk bir aylık görüşmeleri içinde ben ayrılacağım dediğini bu nedenle tartışıp kavga ettiklerini sanığın hayır dediğini ve “telefonun kapanmayacak, görüşmeye devam edeceğim, eşinin işyerine giderim baskın yaparım, kardeşlerine annene, babana söylerim, yolunu keserim, evini ateşe veririm” diye tehdit ettiğini, ayrıca sanığın telefonla da mesaj çekerek tehdit ettiğini, “aileni ve çocuğunu kötü duruma düşüreceğini” söylediğini, kendisinin de bu tehditten dolayı korktuğu için kafeye gidip para verdiğini, ayrıca parça parça 10 TL ve 20 TL olarak toplam 300 TL asgari para verdiğini, mahallesine geldiğini otobüs durağında verdiğini sanığın alıp gittiğini, bu parayı eşinden harçlık parası aldığını, harçlık parasını bu şekilde sanığın tehdit ettiği için korkusundan verdiğini, sanığın bir daha kendisini ve ailesini tehdit etmeyecekse, kendisini unutacaksa zarar vermezse sanıktan şikayetçi olmadığını, söylediği,
Sanık savunmanının 17.03.2010 tarihli oturumda mağdurun olaydan bir gün önce çekmiş olduğu “…Aşkım senden çocuk istiyorum ….” şeklinde mesaj çektiğini belirtmesi üzerine, mağdurun söz konusu mesajı çektiğini kabul ettiği ancak korkusundan yaptığını söylediği,
Hal böyle olunca;
Taraflar arasında tartışmasız olarak kabul edilen 27.09.2009 tarihli mesaj tespit tutanağı ile belirlenen “ileti içerikleri” dikkate alındığında mesajlarda adı geçen Gökhan adlı kişinin açık kimliği tespit olunup, gereğinde iddia ve savunma doğrultusunda andlı beyanı alınıp, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın suç teşkil eden eyleminin hukuki nitelendirilmesi yapıldığı gözetilmeden eksik inceleme ile yetinilip yerinde yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Yağma suçlarında TCK’nın 43/3.maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri uygulanamayacağı gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. U.. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.