Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2012/25464 E. 2015/39576 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25464
KARAR NO : 2015/39576
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2009 – 16/11/2012 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilerek, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü

Zorunlu müdafiliğe ilişkin CMK’nın 150. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 18.3.2008 tarih 2008/9-7-56, 21.12.2010 tarih 2010/11-251-267 ve 20.3.2012 gün 2011/6-235-2012/110 Esas ve Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere, “Kendisine zorunlu savunman atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu savunmana yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı; bu durumda zorunlu savunman, sanığın lehine bazı işlemler yapmış, örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi, hükmün sanığa da tebliğ edilmesi ve onun tarafından temyiz dilekçesi verilmesi hâlinde, isteminin kabul edilmesi gerektiğinin,” belirtilmesi ve yine Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nun 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde, mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağı, süreleri ve şekli kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir şeklinde yer alan açık ve buyurucu hükümler karşısında; sanık …’in haberdar olmadığı savunmanı Av. …’ın, yüzüne karşı açıklanan hükmü temyiz etmediği ve kararda kanun yoluna başvuru şeklinin gösterilmediği anlaşıldığından, adı geçen sanığın 26.06.2007 tarihli temyiz dilekçesi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede:
Gerekçeli karar başlığında, hüküm tarihinin “15.06.2006” yerine “15.06.2004” şeklinde hatalı gösterilmesi, yerinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş,15.06.2006 tarihli son oturumda, kısmi iade nedeniyle sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını onaylayan yakınanlar vekilinin, mahkemenin istemi üzerine yakınanların bilgisi dışında baro tarafından atandığının anlaşılması karşısında; yakınanların duruşmaya çağrılıp bizzat dinlenerek, kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını kabul edip etmedikleri sorulduktan sonra, sonuca göre, karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin a,b,c,d,e bendlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık…. savunmanı ile sanık …’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak yerlerine, “Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin a,b,c,d,e bendlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına,” tümcesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.