Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2012/21402 E. 2015/45247 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21402
KARAR NO : 2015/45247
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2010/219868
MAHKEMESİ : Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2010
NUMARASI : 2008/183 (E) ve 2010/23 (K)
SUÇLAR : Yağma, Özgürlüğü kısıtlama, 6136 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I-Sanık M.. K.. hakkında yağma ve özgürlüğü kısıtlama suçları nedeniyle verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve yakınan İ.. B.. tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;

09.02.2010 tarihinde savunmanının yüzüne karşı açıklanan hükmü 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 310.maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 05.04.2010 tarihinde temyiz eden sanık M.. K..’nun ve;

Yakınan İ.. B..’ün 12.05.2009 tarihli oturumda; sanıklardan şikayetçi olmadığını bildirmesi ve kovuşturma evresindeki vazgeçmenin katılma hakkından da vazgeçmeyi içermesi karşısında, yakınanın temyiz isteminin anılan Yasanın 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,

II-Sanıklar R.. U.. ve İ.. K.. hakkında yağma ve özgürlüğü kısıtlama suçları ile sanık R.. U.. hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu nedeniyle verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Sanık R.. U.. hakkında ruhsatsız silah taşımak suçundan kurulan hükümde, 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca verilen “25 gün” adli para cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 62/1. maddesi gereğince “ 1/6” oranında indirim uygulandıktan sonra, “20 gün“ olarak belirlenmesi gerekirken “18 gün” olarak; ayrıca günlüğü 20.-TL’den hesaplandığında sonuçta “400.-TL” yerine, “360.-TL” tespiti suretiyle, hesap hatası yapılarak eksik adli para cezasına hükmolunması ve sanık Rasim’in mağdurdan yağmalamak suretiyle aldığı senetleri iş yerinde muhafaza ettiği, sanığın senetleri ve silahını arama yapmak üzere iş yerine gelen kolluk görevlilerine verdiğinin anlaşılması karşısında, kısa süre sonra yapılacak arama işleminde bulunması muhakkak olan eşyayı görevlilere teslim ettiği somut olayda; sanığın etkin pişmanlık iradesi ile hareket etmediğinin kabulü gerekirken, “etkin pişmanlık” müessesesine yanlış anlam verilerek sanıkların cezalarından uygulama yeri olmayan 5237 sayılı TCK’nın 168/1-3. maddesi ile indirim yapılması, karşı temyiz bulunmadığından;

Yağma suçunun silahla, birden fazla kişiyle ve iş yerinde işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (c) bentlerinin yanı sıra (d) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, teşdit gerekçesi ve uygulama karşısında; sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak biçimde, mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak sanıkların yağma suçundan savunmasını yapmak üzere görevlendirilen zorunlu savunmanlara ödenen avukatlık ücretlerinin sanıklara, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. K.. ve savunmanı ile sanık R.. U.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümdeki yargılama giderleri ile ilgili bölümden ”Zorunlu savunman ücretlerinin alınmasına” ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.