Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2012/16551 E. 2015/37815 K. 04.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16551
KARAR NO : 2015/37815
KARAR TARİHİ : 04.03.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yakınan …’e yönelik “ırza tasaddi” suçundan kamu davasının ortadan kaldırılmasına yönelik temyiz bulunmadığından, sanık hakkında yağma suçu için kurulan hükümle sınırlı olarak yapılan incelemede:
Oluş ve kabule göre; işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, Mahkemece sanık hakkında alt sınırdan ayrılmak suretiyle temel cezanın tayin ve takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;
1-) 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı, buna göre; 5237 sayılı Yasa’nın 148/1. maddesinde tanımlanan yağma suçu ile 765 sayılı TCK’nın 499/1. fikrasının, 2. cümlesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanığın, olay tarihinde, gündüz vakti, okul çıkışı evine doğru yolda yürümekte olan çocuk yakınan ..’un karşısına çıkarak, yakınandan eski para birimi ile 100 bin TL istediği, yakınan “olmadığını” söyleyince, sanık, “üzerini ararım, bulursam seni döverim” dediği, ..’un da “var ama üzerimde bozuk yok” dediği, bunun üzerine yakınanı, yakasından tutup, lisenin karşısındaki boş bir inşaata götürüp, cüzdanından telefon rehberini aldığı, daha sonra “soyun, yoksa yüzüne jilet atarım” diyerek yakınanın üstünü çıkarmasını istediği, yakınanın pantolonunu çıkardıktan sonra arkasına geçip, penisini bir kez makatına sürtmesi ile yakınan ağlayınca, bu kez, yakınana penisini yalatıp, yakınandan tekrar para istediği, yakınanın da eski para birimi ile 750 bin TL’sini sanığa vermesi neticesinde sanığın, suç yerinden kaçtığı olayda; eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 148/1. maddesine uyan yağma suçunun yanı sıra, aynı Yasanın 109/2-3-f maddesindeki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu da oluşturduğu, eylemle ilgili 765 sayılı TCK’nın 499/1. fikrasının, 2. cümlesi, 59/2. maddeleriyle, 5237 sayılı Yasanın 148/1, 62 ve 109/2-3-f,5. maddeleri uyarınca ayrı ayrı uygulama yapılıp, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak, lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde sadece yağma suçundan hüküm kurulması,
2-) Nüfus kaydına göre yaşı küçük olduğundan bahisle sanık hakkında iddia edilen suçlamalara ilişkin davanın ilk görülmeye başlandığı…. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 2001/212 esas sayılı dosyasında, sanığın gerçek yaşının tespitine ilişkin sevkin yapıldığı Adli Tıp Kurumu, 6. İhtisas Kurulu’nun 28/07/2006 tarihli raporuna göre; “yaş grafilerinin çekildiği, 02.02.2004 tarihi itibari ile sanığın 22 yaşı içerisinde, suç tarihi olan 12.01.2001 tarihinde ise; 19 yaşı içerisinde ve 19 yaşını bitirmemiş olduğu” tespit edilmiş, bu tespit üzerine dosya görevsizlik kararı ile … Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiş, yapılan yargılama neticesinde kurulan hükümde, sanığın nüfustaki doğum tarihi olan 17/04/1986 yerine 17/04/1985 yazılmış ve devamında bu kaydın, ay gün baki kalmak şartıyla 17/04/1983 olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de; sanığın düzeltilen yeni doğum tarihi itibariyle, suç tarihinin de 12/01/2001 olduğu dikkate alındığında, suç tarihinde, sanığın 17 yaşını doldurmuş, 18 yaşından 8 Ay 25 gün almış olacağı, yani 18 yaşını bitirmediği sonucunun doğacağının anlaşılması karşısında; hükme esas alındığı anlaşılan ve kabul edilen yaş tespitine ilişkin ATK raporu ile hükümdeki sanığın, düzeltilen yaşına ilişkin kısım arasında çelişki yaratılması,
3-) Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY’nin 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan şartla tahliyesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …. savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istemden farklı gerekçeler ile BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.