Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/972 E. 2023/5309 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/972
KARAR NO : 2023/5309
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki  4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkin yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalılar … vd. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalılar … vd. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalılar … vd. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … ili, … ilçesi, … köyü 914 parsel sayılı taşınmazın tamamının 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ile … adına tapuya tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar … vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın niteliği tespit edilip arazi ise net gelirine, arsa ise emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden acele kamulaştırma dosyasındaki verilerle yetinilerek eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, taşınmazın güncel özelikleri dikkate alınarak, dava tarihindeki değeri tespit edilerek daha önce ödenen miktar düşülerek ödeme yapılmasını, dava konusu taşınmazın da köy sınırları içerisinden çıkarılarak mahalle olduğunu ve belediye mücavir alan sınırları içerisine alındığını belirterek bu amaçla mahalde keşif yapılmasını ve bulunacak değerden daha önceden miktar düşüldükten sonra kalan bedelin davalılar adına yatırılmasını, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıdan alınarak taraflarına ödenmesini talep etmektedir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar … vd. vekilleri  istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerce kullanılan emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza nazaran daha değerli olup, emsal taşınmazın deniz kenarında, şehir merkezine oldukça yakın, ulaşımı kolay, oldukça rağbet gören, turistik bir bölgede yer almakta olduğunu, emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza nazaran yapılaşmanın daha hızlı ilerlediği bir bölgede yer aldığını, dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın hiçbir yola cephesi olmadığını, emsal taşınmaz dava konusu taşınmazdan daha değerli iken dava konusu taşınmazın m² birim fiyatını 59,86 TL/m² olarak belirlenmesinin adil ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre emsal karşılaştırması yapılırken asgari emlak beyan değerlerinin dikkate alınması gerektiğini, bilirkişilerce emsal taşınmazın emlak beyan değerinin 104,75TL/m² olduğunu, dava konusu taşınmazın beyan değerinin ise 1,77TL/m² olduğunu, söz konusu değerin gerçek satış değerlerinin çok altında olduğu için değerlendirmeye alınmadığının    belirtildiğini, taşınmazların asgari emlak beyan değerleri incelendiğinde emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan 2,425 kattan çok daha değerli olduğu aşikar iken bilirkişilerce söz konusu oranın esas alınmasının doğru olmadığını, İdare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olduğunu belirterek kararı istinaf etmektedir.
2.Davalılar … vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, tespit edilen 155TL/m² bedeli üzerinden taşınmazın bulunduğu bölgede satış yapılmasının mümkün olmadığını, piyasa rayiç değerinin tespit edilen bedelin çok üstünde olduğunu, birim bedelin %32,05 düzenleme ortaklık payı düşülerek bulunduğunu, oysa ki tek alınan emsalle bu değerin tespit edildiğini, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan 2,02 kat değerli olduğu belirtilmişse de emsal taşınmazın imar planında ayrık nizam 2 katlı konut alanında olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede ise 2-3-4 kat yapıların bulunduğunu, kıyaslama oranını kabul etmediklerini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu Abdaloğlu Mahallesi, 914 parsel sayılı taşınmazın emsal satışlara göre değerinin belirlenmesi ve mahallinde yapılan keşfe iştirak eden bilirkişi kurulunca resen emsal olarak seçilen taşınmazın davaya konu taşınmazla meskun mahal özellikleri, bulundukları bölgelerdeki yapılaşma, coğrafi vb. gibi özelliklerinin benzerlik göstermesi nedeniyle emsal taşınmaz olarak belirlenmesinde, yine emsal taşınmaz ile davaya konu taşınmazın birbirine göre üstün-üstün olmayan yönlerinin mukayese edilip bu esaslar dikkate alınarak hazırlanan ve İlk Derece Mahkemesince itibar edilen 17.02.2021 tarihli bilirkişi kurulu  raporuna göre belirlenen bedelde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde ve davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar … vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2.Davalılar … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin birinci fıkrasının 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Gerze ilçesi, Abdaloğlu Mahallesi 914 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalılar … vd. vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı … vd. den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.