Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/842 E. 2023/5189 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/842
KARAR NO : 2023/5189
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 Sayılı Kanun) 17 inci maddesi uyarınca taşınmazın yoldan ihdas edilen kısmı için Belediye encümenince takdir edilen metrekare birim bedelin indirilmesi istemine ilişkin asıl, kamulaştırmasız el atılan kısmının bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde özetle; ihdas edilen taşınmaza Belediye Encümenince 5.000,00 TL takdir edildiğini, m² birim bedelinin fahiş tespit edildiğini, 420,00 TL ye düşürülmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen dosyanın dava dilekçesinde özetle; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 1766 ada 1 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; m² birim bedelinin günün şartlarına göre belirlendiğini, metro durağına yakın olduğunu, çevresinde prestijli sitelerin olduğunu, bedelin hukuka ve hakkaniye uygun belirlendiğini davanın uzlaşma yoluna başvurulmadan açılamayacağını, usulden reddi gerektiğini, davacının davasını ispatlaması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 3194 sayılı Kanun’un 17 inci maddesi uyarınca taşınmazın yoldan ihdas edilen kısmı için Belediye encümenince takdir edilen m² birim bedelin indirilmesi istemine ilişkin asıl davanın kısmen kabulüne, kamulaştırmasız el atılan kısmının bedelinin tahsiline ilişkin birleştirilen davanın kabulü ile bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihdas edilen alanın rayice ve taşınmaza uygun olarak m² birim bedelinin belirlendiğini, birleştirilen dosya yönünden ise büyükşehir belediyesinin sorumlu olduğunu, emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarelerin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı, husumetin doğru yöneltildiği, asıl dosyada taşınmazın yoldan ihdas edilen kısmı için mahkemece tespit edilen bedelin uygun bulunduğu, birleştirilen dosya yönünden taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada 3194 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi uyarınca taşınmazın yoldan ihdas edilen kısmı için Belediye encümenince takdir edilen m² birim bedelin indirilmesi, birleştirilen davada ise kamulaştırmasız el atılan kısmının bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

5. 3194 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Gerek dava gerekse birleştirilen davada taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve birleştirilen dava yönünden alınan rapor uyarınca tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre sorumluluğun davalı idareye ait olduğu anlaşılmıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.