Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/840 E. 2023/5217 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/840
KARAR NO : 2023/5217
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında taşınmazın bedele dönüştürülen kısmında davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine, yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 627 parsel sayılı taşınmazın, davalı idarece imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından Gaziosmanpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/304 esas sayılı dosyasıyla bedel artırım davası açtığını, söz konusu davanın reddedilerek kararın kesinleştiğini, yine davacı tarafından söz konusu dava devam ederken Gaziosmanpaşa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/359 esas sayılı dosyası ile yine bedel artırımı davası açtığını, davanın kesin hüküm sebebiyle reddediğini ve kararın kesinleştiğini belirterek kesin hüküm itirazında bulunduğu, keza yine zamanaşımı itirazında bulunduğu, davacı tarafın yapılan işlemlerin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği iddiasında bulunduğunu ancak imar uygulamasının dayanağı olan kanunun 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu (2942 sayılı Kanun) olmadığını bu nedenle noter tebligatı yapılması mükellefiyetinin de söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmaz için ilçe kıymet takdir komisyonunca takdir edilen bedelin yerinde olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu, her ne kadar dava konusu taşınmazın Sultangazi Belediyesi sınırlarında kalsa da dava konusu işlemin Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından yapıldığını, davanın açılmasına Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığının sebebiyet verdiği için husumetin bu kurum üzerinde kalması gerektiğini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde husumetin nüfus oranlarına göre paylaştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, artırılan bedelin dava tarihinden itibaren faiziyle davalı idareden alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesaplama yöntemi nedeni ile mülkiyet hakkını zedeler mahiyette oldukça düşük bedel belirlendiğini, taşınmazın imar uygulamasında park yeri olarak planlandığı halde park yapılmayıp ihale yolu ile satışının yapıldığını, yeniden rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle;davanın kesin hüküm nedeniyle ile reddi gerektiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bedelin fahiş belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen bedelin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedelin artırılması doğru olduğu gibi dairenin iade kararı doğrultusunda (davacı tarafça ilk açılan Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/304 Esas sayılı davadaki talep kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkin olup, Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/359 Esas sayılı dosyası ise imar uygulamasından doğan bedelin artırılması istemli olup önceki dava yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği halde, kesin hüküm nedeniyle verilen mahkeme kararı Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşmiş olup, hatalı olarak kesinleşen mahkeme kararının bu dava yönünden kesin hüküm kabul edilmesi mülkiyet hakkının ve mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekir.) davacı tarafça açılan ve hatalı olarak kesinleştiği anlaşılan mahkeme kararının bu dava yönünden kesin hüküm kabul edilmesinin mülkiyet hakkının ve mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde olduğu, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili tremyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 3194 sayılı Kanun’un 17/son maddesi.

3. 6745 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm davalı idare vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Davacı …’ın Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/304 Esas sayılı dosyası ile davaya konu taşınmazda 31.10.1998 tarihinde yapılan kamulaştırma işlemine karşı davalı Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı aleyhine dava açtığı ve davanın 10 yıllık süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin 24.12.2012 tarihinde kesinleştiği, yine davacının Gaziosmanpaşa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/359 Esas sayılı dosyasıyla … aleyhine 30.05.2010 tarihinde dava konusu taşınmazın dönüştürülen kısmının bedelinin arttırılması talepli dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde davacının Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/304 Esas, 2000/737 Karar sayılı 24.12.2012 tarihinde kesinleşen kararı bulunduğundan davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince temyiz edildiği ancak temyiz dilekçesinin süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilerek 22.04.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından davaya konu taşınmazla ilgili tarafları ve konusu aynı olan davanın reddine dair verilen kararın kesinleşmesi nedeniyle Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verilmesi, bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verild