Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/521 E. 2023/6185 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/521
KARAR NO : 2023/6185
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılarak boru hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşlığının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bozma kararı verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, Ş. … köyü 2942 ada 4 parsel sayılı taşınmazda Nato boru hattı geçirildiğinden müdahalenin önlenmesini talep etmiş, ıslah ile de talebini tazminatın tahsiline dönüştürmüştür.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; zemindeki boru hattı ile mevcut durumun çakışmadığını ileri sürerek cevap süresinin ikinci kez uzatılmasını talep etmiş ancak mahkemece ikinci kez uzatma verilemeyeceğinden ara kararla talebin reddine karar verilmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.02.2019 tarihli ve 2018/572 Esas, 2019/85 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; davacılar vekili temyiz isteminde taşınmazın tamamının mülkiyet bedeline ilişkin taleplerinden vazgeçerek, taşınmazın boru hattı nedeniyle inşaat yapılamayacak olan bölümünün mülkiyet bedeline, kalan bölümlerinde ise boru hattı nedeniyle inşaat durumunun değişmesi nedeniyle oluşan değer düşüklüğü bedeline hükmedilmesi talebinde bulunmuş olduğu anlaşıldığından; Boru hattı geçen 319,78 m²lik bölümün mülkiyet bedeline karar verilmesi, kalan kısımlar için ise; ilgili belediye başkanlığından taşınmazın boru hattı geçmeden önceki imar durumu, yapılaşma şartları ile boru hattı geçirilmesinden sonra ki imar durumu ile yapılaşma şartları sorulup dosyasına getirtildikten sonra, boru hattı haricinde kalan bölümlerinde boru hattı nedeniyle oluşacak olan değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davacıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davalı idareye arta kalan kısımların bedelinin tamamını ödemek suretiyle bu kısımların da mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi halinde bedelinin tamamına hükmedilmesi, aksi halde bilirkişi kurulunca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi; Kabule göre de; davacının bedel yönünden talebi aşılmak suretiyle karar verilmesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; haksız el atmayı kabul etmediklerini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile protokol yapıldığını, yol güzergahının genişletilmesi halinde kamulaştırma bedelinin Karayolları Genel Müdürlüğünce karşılanacağını, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması talebiyle temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılarak boru hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşlığının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; mahkeme kararı yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuş ise de davacılar vekili mahkemeye ibraz etmiş olduğu dilekçe ile ilerleyen zamanda yan parselin satın alınması durumu söz konusu olabileceğinden taşınmazın tamamında % 50 değer kaybı ile yetindiklerini beyan etmiş olduğundan, taşınmazın tamamında % 50 değer düşüklüğü olduğu kabul edilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen ve bozma ilamına uyularak verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.