Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/505 E. 2023/7391 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/505
KARAR NO : 2023/7391
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/220 Esas, 2022/294 Karar
KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … köyü, 1168 parsel (yenileme sonrası 124 ada 1) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 27.04.2011 tarihli ve 2010/155 Esas, 2011/66 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesince yapılan incelemede, taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması, kamulaştırılan taşınmazın davacı … adına tesciline karar verilmesi gerekirken, Ulaştırma Bakanlığı adına tesciline hükmedilmesi ve Mahkemece Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden değerlendirme tarihine göre münavebeye alınacak ürünlerin hangileri olduğu ve bunlara ilişkin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına toptan satış fiyatlarına ilişkin resmi veriler getirtildikten sonra arazi niteliğine göre inceleme yapılmak üzere bilirkişi kurulundan bu verilere uygun değerlendirme yapan ek rapor alınmalı ve oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06.10.2022 tarihli ve 2021/220 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bölgede ekilmesi yaygın olmayan ve getirisi yüksek bitkilerin münavebeye alındığını, üretim maliyetlerinin brüt gelirin 1/3’ünün alınmasına ilişkin uygulama kanuna ve emredici hükümlere açıkça aykırı olup, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, üretim giderleri düşürülerek net gelirin aleyhe arttırıldığını, dava konusu taşınmaza % 500 objektif değer artış oranı uygulanmasının fahiş olduğunu, idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Yargıtay bozma ilamında buna ilişkin bir bozma olmadığı halde bu husus yönüyle idare lehine kazanılmış müktesep hak oluştuğunu, hükmün 6 ncı fıkrasında idareye iadesine karar verilen bedelin varsa işlemiş neması ile birlikte iadesine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarım arazisi niteliğindeki … ili, Lapseki ilçesi, … köyü, 1168 parsel (yenileme sonrası 124 ada 1) parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilerek değer biçilmesi uygundur.

3. Münavebe ürünlerinin brüt gelirinden indirilen üretim masraflarında ve objektif değer artışı oranında aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden dosyalar nazara alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin varsa işlenmiş neması ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile (6) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına yerine ”Davacı kurum tarafından depo edilen 20.387,50 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 15.950,68 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 4.436,82 TL bedelin, davalı taraftan bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlenmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.