Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2023/461 E. 2023/8082 K. 28.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/461
KARAR NO : 2023/8082
KARAR TARİHİ : 28.09.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1930 Esas, 2022/3090 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/152 Esas, 2018/688 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

İlk kararı istinaf etmeyen tarafın aleyhine durum oluşmadıkça temyiz etme hakkı bulunmadığından davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa ili, … ilçesi, … Mahallesi 788 (eski 255) parsel sayılı taşınmazda davalı kurumun petrol taşıma hattı olduğunu, davalı kurum tarafından, petrol hatları için herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını, davalı idareye kamulaştırmasız el atma nedeniyle, taşınmazın irtifak bedelinin ödenmesi için ön başvuruda bulunduklarını, davalı idare taleplerini zimmen reddettiğini, kamulaştırmasız el atma karşılığı 1976 yılı için 1.000 TL, 1985 yılı için 1.000 TL olmak üzere 2.000 TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı tarihte kadastro öncesi 30 proje parsel numaralı, kadastro sonrası 225 parsel numaralı iken günümüze gelen süreç ve yapılan ifraz işlemleri nedeni ile 788 parsel numarasını almış olduğunu, Irak-Türkiye petrol hattı güzergahında olması nedeniyle Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 03.01.1975 tarih ve 134 sayılı kararı ile 6326 sayılı Petrol Kanunu’nun 87 nci ve mülga 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 17 nci maddesi gereğince kamulaştırıldığını ve takdir edilen bedelin Bozova Ziraat bankası Şubesine yatırıldığını, kamulaştırma işlemlerinin hak sahiplerine teblig edildiğini, davacı tarafın el atma iddialarını kabul etmemek üzere kamulaştırma işlemleri 1975 yılında yapıldığına göre yargılamanın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddeye göre yapılması ve buna bağlı olarak da tescil yönünden kesin olmak üzere yargı harçları ile vekâlet ücretinin maktu olarak tespiti gerektiği, davanın reddine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarenin kamulaştırma tebligatının usulüne uygun olarak yapıldığını ispat edemediğini, geçerli bir kamulaştırma tebligatının bulunmadığını, bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamındaki kamulaştırma evraklarının incelenmesinde, dava konusu 788 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 225 parsel sayılı taşınmazın maliki olan ve aynı zamanda davacının murisi olan … oğlu …’e Kamulaştırma işleminin 14.04.1975 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bu tarihte tapu malikinin sağ olduğu, böylece tapu malikinin kamulaştırmadan usulüne uygun olarak haberdar edildiği ve bu halde davalı idare tarafından geçerli ve kesinleşmiş bir kamulaştırma kararına istinaden davaya konu taşınmazın kullanıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini, ayrıca kamulaştırma zamanında taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olup kamulaştırmanın geçerli olduğundan söz edilemeyeceğini, dava konusu taşınmaza irtifak hakkı dışında tamamen el atıldığını ve kullanılamaz durumda olduğunu, güvenlik ve bakım için yol yapılarak el atıldığını bu sebeplerle usule uygun kamulaştırma yapılmadığından kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamından dava konusu 788 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 225 parsel sayılı taşınmazın maliki olan ve aynı zamanda davacının murisi olan … oğlu …’e 14.04.1975 tarihinde Kamulaştırma işleminin bizzat tebliğ edildiği, bu tarihte tapu malikinin sağ olduğu, böylece tapu malikinin kamulaştırmadan usulüne uygun olarak haberdar edildiği ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı idare vekilinin temyizi yönünden
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B. Davacı vekilinin temyizi yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.